29 Eylül 2009 Salı

Cunda Adası


Cunda Adasında huzur verici bir hava var.Eski rum evleri, adım başı zeytin ağaçları, taş evler, rakı balık meze denince artık aklıma gelecek yegane yer. Tablo gibi meze dolapları vardı. Nasıl fotografını cekmemişim. Akşam hastalanmasam gidecektik ama son gecemizde sabah yedigim kahvaltıdan sanırım karnım cok fena agrıyordu yürümeyi bırak kıpırdıyamıyordum bile sıtmada cabası..

Ayvalık & Sarımsaklı hiç umduğum gibi cıkmadı. Hatta eğlenceli ortamımız olmasa sıkıcı olurdu. Çünkü hiçbir mimarisi olmayan apartman şeklinde otellerin dikildiği, yemek yiyecek düzgün yeri olmayan sadece denizinin güzel olduğu bir yer özellikle Sarımsaklı. Birde Tekne turları meşhurmuş hava iç açıcı olmadığı için katılmadık biz.
Cunda'da yaptıgımız keşifler süperdi, sokaklarını tek tek dolaştık. Bayramda Eda Taşpınar ve Çiğdem kayalı'da ordaymış ve Cengis Semercioğlu'da. Ama hiçbirini görmedim. Geldikten sonra gazetede Cengis Semercioğlu ballandırarak anlatıyordu köşesinde ay bende ordaydım diye okudum :D Akşam için balık rest. rezervasyon yaptırdık ve nasıl olsa akşamda cekmeye devam ederiz fotograf dedik ama akşam benım sıtma ve karın ağrısı tavan yapınca geceyi otel odasında geçirmek zorunda kaldık:(  Ne hayellerimiz vardı oysa

Eski rum evleri, üzerindeki tarihleri gördükce insan bir tuhaf oluyor 1892 diyordu bir evde ogünden bugune nekadar büyüleyici
Daracık sokakları öyleki kafanı uzattıgında kapının önünden kolunuda uzatırsan karşı evin kapısını tutabilirsin, neden bukadar dipdibe yaptılar hiçbir fikrim yok ama atmosfer acayip sıcak birinin kapısı calıp içeri girmek istiyor insan
Nereye gittiğimizi bilmeden yürüdük sokaklarında, bir kilise gördük hedef belirledik ona doğru yürüyoruz ama kediler heryerde ve ben köşeden köşeye kaçıyorum:) Bir çocuk almış kedileri üstüste koyuyor kediler mırlıyor, yavrum bırak doğanın dengesini bozma diye cocuga söylenirken  ben haha:D bizimkiler arkada dehşetle beni izliyorlardı:D  Sonunda kiliseyi bulduk Taksiyarhis Kilisesi  ama restore edildiği için gezilmiyormuş, bahçesinde bir teyse kaynanadili yada incir  diye tabir edilen bir meyve  satıyordu
Kaktüsün oluşturduğu bir meyveymiş, bolca çekirdeği olan ve böbreklere cok ıyı geldiğini söylediği hormonun işlemediği tek meyveymiş satan teyse ve amcanın yalancısıyım:) Tadı Kırmızı Hurma meyvesine benziyordu tatlı ve bolbol çekirdekli, çekirdeğindeymiş keramet.
Ve Kilisenin bahçesinde bir amca eşeğini getirmiş ekmek parası karşılığı bindirebileceğini söylüyordu, hoş eşeğin kendine hayrı yoktu bide birini taşısın, adıda Gözdeymiş eşeğin:)
Kocacım Gözde'yi kaynanadiliyle besledi pek bi hoşuna gitti Gözde'nin
Aku'da korksada Gözde ile bir anım olsun diye fotograf istedi
Biz burçikoyla gözdeye karşı önyargılıydık yaklaşmadık:D
Kilisenin dışında bir grup rehber eşliğinde dolaşıyorlardı ve biz cıkarken onlar kapının dışındaki başka bir yapı için bilgi dağılımındaydı ve bizde rehberi grubundan mış gibi dinleyip bilgi hırsızlığı yaptık:D Cunda'daki eski yapıların çoğu sarımsak taşındamış ve kışları sıcak yazları serin tutarmış ve cok pahalı bir taşmış. Grubun içerisine sızmışken :P dahada giderdik ama grup içinde ters ters bakanlar vardı para verdik geldik %50 verin dinletelim diye:D

Cunda Adası çok güzel hatırlayacagım kendine özgü motifleri zamana yenik düşmeden korumuş ender yerlerden. Umarım hep böyle kalır ,çok güzel geçen günümüzün az fotografları:)

Egenin Denizi

 Şeytan sofrasından çıkar çıkmaz etrafda gezilecek yerler var mı diye yoklayalım dedik.
Fotoğrafda gözüken denizin etrafını çerçeve gibi çevreleyen yola doğru indik.
Yakından ayrı güzel uzaktan ayrı, gitmekden sıkılınmıycak bir yol..
Lador'daki sanat çalışmalarım:P müzik son ses aynadan kesen kocacım

  
Ben 95 tl'lik akunun şapkayla hahah
akuş'dan uzun ince bir yoldayım gidiyorum gündüz gece pozu:P
Burçikoya dar alanda kısa paslaşmalar
Ve kenara çekip enfes suya ayaklarımızı soktugumuz suyun berraklıgından şaşırıp kaldıgımız anlar
Nekadar hasta olsamda paçaları sıyırıp birazdaha ilerledik


Etraf sessiz sizden başka kimse yok.. Bizim fotograf cekildiğimizi gören bir araba daha yanaşıp aynı noktada fotograf cektirdi. Ayakkabılarımı cıkardıgım için ayaklarım kirlenmişti yola cıkmak için kocacım kucagına aldı kumlardan ayagı kaydı veçatt diye oturduk kumlara :D ayagım kirlenmesin derken heryerim kirlendi. Aşko'nun terlikleri koptu bir stress yaptı ki :D sonra meger parmak arası yerleri cıkmış takınca oluverdi düştüğümüzle kaldık:D

Şeytan Sofrası

Ayvalık & Sarımsaklı'daki Şeytan sofrası daha önce hiç görmediğim kadar güzel ,doğal bir tablo. Yamacın başında durduğunda Bütün heryerin hakimi gibi hissediyor insan kendini. Oturmak güneşin doğuşunu & batışını izlemek için yerler yapmışlar. Dilerseniz kahvenizi yudumlarken manzaraya doyabiliyorsunuz.
Ayaklarımızın altında ki, muhteşem manzara
İnsanın dalıp gitmemesi imkansız
Göz alabildiğince yeşillik cabası
Yanmış alanlar bile ayrı güzel duruyor burada o çorak kum başka bir hava vermiş
Alıp götürüyor insanı
Eğlendiriyor tepelerde hophop yürürken
Şeytanın ayak izini kafese almışlar rivayete göre
                                       
Bozuk para dolu şeytanın ayakizi Dileyen dileğini dilemiş, bana cok saçma gelsede inanış işte..
                                  
Ve dilekağacı, onada çaput bağlamadım sanırım şansa inanmıyorum:) önünde poz verdik yetti
Şeytan sofrasına gölgemizi bırakalım dedim
manzara harika doymak imkansız gezilecek çokyer var daha  şeytan sofrasından ayrılırken çok güzel bir alan daha kahvaltınızı yapabıleceğiniz huzur dolu yemyeşil bir işletme..
Tadını cıkaran burçikocum ve akucum
                 Son birkez daha mnzara bakış                  

Sarımsaklı'da mis gibi bir hava ve deniz

Sabah uyanır uyanmaz okadar geç yatmamıza rağmen tertemiz bir havayla dinç birşekilde kalktık.
Kahvaltıları otelde yaptıktan sonra deniz için bekleyen sabırsızlar soluğu denizde aldı.
Ben bayram öncesi hafif nanemollu oldugum içn giremedim akuşla.

Dedikleri kadar temiz dedikleri kadar soguk ama bir okadar keyifli bir deniz
Akuşla bizde sırayla fotoğraf çekildik onlar denizdeyken önce akuş
İçimizdeki FENERBAHÇE aşkı heryerde kendini gösteriyordu
sahilde bukadar şımardıktan sonra son bir guiza 'da yaptım :D
ve
 heryeri keşfetme hevesiyle şeytan sofrasına gidelim dedik

EGE Turu 1- Ayvalık - Sarımsaklı

Ramazan Bayramının 1. günü 20 eylül pazar akşamüstü yola cıktık 17'de. Yağmurlar başladı yola çıkar çıkmaz. Enerjiler hat safhada şarkılar söyleyerek güzel bir yolculuk yaptık. Kocaelinde mola verip bir avm'de Burçiko mama yedi bizler ihtiyac molası. Yolda yol sordugumuz herkese gülücükler dagıtttık, bayramlarını kutladık:D

Sarımsaklıya vardığımızda 00:00  olmuştu saat. Otel sahibinin gözü yollarda kalmış. Eşyaları bırakıp atıştırmak için yer aradık. Pimpirikli ben hiçbiryeri beğenmedim . Meşhur ayvalık tostuna salam sosis yemediğim için yeni yorum getirdim ve patatesli olarak yedim.

Gece içecekler alınıp sahilde sohbet etmek için tüm rüzgara rağmen ortam hazırlandı. Okadar cok esiyordu ki, Ladorun bagajında ne bulsak aldık üzerimize.
Derin konulara girildi, rüzgar vurdukca dünyayı biz kurtarıyor gibiydik:D
birsürü şebeklik yaptık sonra yorulduk tabi
Akuş çakır keyif :D
Saat 4'e doğru akuş odaya cıktı biz birazdaha sohbet edip geceyi sonlandırdık. Kurtarmadığımız memleket meselesi kalmamış bir halde rahatca uyuduk:P

28 Eylül 2009 Pazartesi

Darıca Hayvanat Bahçesi'nde bir pazar


Daha bayram da yaptıgımız Cunda & Ege turu tatil fotolarını ekleyememişken birde Darıca Hayvanat bahcesi eklendi gene unuttum foto makinasını.

Pazar bulutlu bir sabahla uyandık bayramdan kalan yorgunlukla erkenden uyuduk cuma cumartesi günü. Pazarda erken uyandık bisürü vakit geçirdik ki tekrar uyuruz diye ı ıh uyunmuyor.
Pazar kahvaltısı pazarlıgı yaptık ben bu hafta hazırlıycam sonraki hafta kocada sıra. Gazete ekmek ikilisi almaya giderken çayıda koymayı ihmal etmedi pek sorumluluk sahibi kendisi:P

Geldi ve masayı kurdu ben mi? ben yumurtayı kırdım :D

Kocacım plan yapmış bugun darıcaya gidelim dedi Hızlıca cıktık öğlen 12,30 gibi evden ve darıca hayvanat bahcesi yada boğaziçi hayvanat bahcesi  Gebze'ye doğru.

Geldiğimizi anlamadık bile ufak bır tabelası vardı. Ben Faruk Yalçın'ın ölümünden sonra bakımsızlaştığını okumuştum. Ve son olarak Nil Karaibrahimgil puma yavrusuna sponsor olup adınıda pumi koymuştu.

İçersi beklediğimden güzeldi. Hayvanlar envai çeşitti. Leopar, kaplan, aslan, puma, vaşak, rengarenk papağanlar, maymunlar, penguen, sürüngenler, şempaze, midilli, at, timsah, lama, keçi,koyun deve, bilimum kuş türleri, akvaryumda irili ufaklı ayrı ayrı sergilenmiş balıklar, aklıma gelmeyen birsürü hayvan daha, birçok orjinal botanik bitki. Yanımda yarım ekmek getirmiştim besleriz diye çokda iyi yapmışız. Çünkü hayvanlar okadar evcilleşmişki yanlarına gider gitmez sizden birşeyler vermenizi bekliyorlar.

Ben hernekadar cok yanaşamasamda kafesin içine dogru bırakıp kaçarak onları sevdiğimi bilmelerini istedim:P Aşko herbirini eliyle besledi. İçeride zaten kese kağıdında çerez, muz ,patlıcan , havuc gibi kokteyler satılıyor hayvanlara özel. Biz ekmeğimizle besledik:)

 Daha cok yardım lazım parka. Düşündüm de Süreyya Yalçın babasının oluşturdugu bu parka biraz destek olsa, Eminim onun için günlük harcadığı paralar orayı çokca kalkındırır.
 Çünkü Faruk Yalçın öldükten sonra park geliri sadece girişlerde alınan 15TL'ye baktıgı için hayvanlarının bakımını karşılamakta epey zorlanır olmuşlar.

Birde sembolik rakamlarla istenilen hayvanların yıllık bakımı için sponsor olabiliyorsunuz. Mesela Lacoste timsahlara sponsor olmuş, Nil puma'ya, Aziz Yıldırım Kanaryalara :) Çok güzel bir hediye olabilir bence.  Kaplanın yanında isminiz yazılı olması  sertifikanızın elinizde olması filan. Hoş olmuş.

Ne iyi etmişizde gelmişiz dedik. Birkaç yıla kalmaz bakım yapılmazsa telef olabilir. Henüz daha iyiyken ortam görme şansımız oldu.

Güzel bir vakit geçirdikten sonra karınlar acıkmıştı. Kartal da birsürü fastfood zincirinin ve outletlerin oldugu sahil kısmında pizza hut'ta karnımızı doyurduk. Ordan sahilden geze geze caddeye doğru ilerliyordukkiiiiii

nargile tütünü alalım kadıköy'den diye rotayı gene değiştirdik. Kadıköyde otopark olayı zulüm baya bir dolaştık yer bulucaz diye. Sıkıntı basmıştı ki bulabildik. Bu sefer nargileci bulmak ne mümkün bilenlerde söylemiyor yerini. En sonunda sora sora  metsan nargile'yi bulduk . Üzümlü ve muzlu aldık. Eve dönüşte biralarımızıda alıp çokgüzelhareketlerbunlar ve 6alatasarayın yenilişini :) izledik nargile eşliğinde.
Negüzel bir haftasonuyduuuu

24 Eylül 2009 Perşembe

Yasak Zihinler

Türkiye'de kronik hastalık haline gelen yegane şey, bişi olsa biri hapşırsa hükümete suç atmak.

Herkesin tavrı ayrı, ayrı olmalı ki, çok sesli olunmalı ki, her zihinden farklı bir düşünce çıkmalı ki,
Demokrasi olsun.. 
  • Youtube kapandı, tabiki kapanmamalı ama neden kapandıgı çok açık. Atatürk'e hakaret video'ları almış başını gitmişti. İzlediğimde videoyu yapanların yüzüne kusmak istedim. O derece sinir bozucuydu. Çözüme cabuk kavusturan bir mercide olsam avukat olsam ne biliyim dava açardım, savcı olsam soruşturma başlatırdım ve  benim gibi düşünen birileri olacak ki dava açıldı ve mahkeme kararıyla kapandı site. Elbette yasaklar dogruları dogurmaz ona bakılırsa. Ama bu densizliğin sona ermesi için bir adım atılmaydı atıldı.

  • Gelelim myspace ve last fm'in yasaklarına. Onların durumuda youtube yetkililerinin duyarsızlıgıyla birebir örtüşüyor. Çünkü Dünyanın heryerinde dinlettiği şarkılar için sanatcıya telif ödeyen siteler Türkiye'ye gelince resmen 5. sınıf muamelesi yapıp telif ödemeye yanaşmıyor. Böyle olunca Müyap başkanı Fortuna en sonunda yürütmeyi durdurma kararı aldırdı mahkemeye.
Şuan myspace site kapatılınca yanaşmış telif ödemeye, last fm de öyle yakın zamanda açılacak siteler.

Yani herşey yolunda işliyor ama dogru ama yanlış, fakat insanların en ufak şeyi baska seylere baglamaları hiç düşünme araştırma zahmetine girişmeden suçlama odaklı yaşamlarını sürdürmelerini garipsiyorum.

Blogspottaki erişim probleminin altında bişi aramak yerine (ki geçmişde olan kapatılma olayıda digiturk mac yayınını ücretsiz blogspot üzerinden gösteren bir site yüzünden olmuştu) araştırsak. Twitter'da bile blogger kendi sayfasına erişim probleminin üzerinde çalıştıklarını yazmış.
Sorun kalmıycak birgün anlamaya çalışsak!

Bayram geldi, Hoşşşşş Geldi


Birsürü planlar yapıldı arkadaşlarımızla son dakika radikal değişiklikler oldu ama yılmadan organize etmeye devam ettim:) Ve son haliyle çokkkkk eğlenceli gülmeli süpergüzel bir ege turu yaptık ayvalık-sarımsaklı-cunda- çanakkale-eceabat- gelibolu- istanbul dönüşlü


Ve bayram günü geldiğinde aşko sabah bayram namazı için gider gitmez bende bir yandan bavulları hazırlıyor diğer yandan kahvaltı için koşturuyordum.


Aileden kazanılan birçok şey zamanla değişmiyor ve benim encok hoşuma giden şeylerden biri babamın üzerinde durarak hiç taviz vermeden sofraya herkezin bir arada oturma alışkanlığıdır. Öyle gördüm şimdi ben kendi evimde aynısını yaşıyorum.


Birlikte güzel bir kahvaltı yapmak özellikle bayramlarda kalabalık ailelerde süper oluyor. Çekirdek ailemizde iki kişilik soframızı kurarken ben aşko geldi ve ramazan boyunca kahvaltı alışkanlıgımızı unuttugumuzu hatırlasakda mutfakdan gelen enfes kokulara kayıtsız kalamadık ve tıka basa yedik.


Sabah bizim için erken başladıgından 8,40 da kahvaltımız bitmiş tv izlemeye koyulmuştuk :P

Saat 13'de yola çıkacağımızdan kısackkkk bayram ziyaretlerimizi kocişkonun anne ve babasına oradanda bizimkilere bir ziyaret yaptık. Dönüşte aku'yuda alıp bize geçtik. Yola cıkmak için geri sayıma başladık. Sonuncu arkadaşımızda gelir gelmez yola cıkıcaktık. Onu beklerken kanrımız acıktı evde. Benim patates kızartayım sözlerim ne yorulacaksın alır gelirim birşeyler diyerek kocişko tarafından kaale alınmadı ve ensonunda Palladium'a gidip mama yemeye karar verdik 3müz atladık gittik. Osırada işleri uzayan burçikonun gelmesi gecikti geç olsun güç olmasın diye motive olurken :D geldi ve evlerine ugrayıp bavulunu alıp yola cıktık ama ne cıkış.
16:50'de Arabaya benzin almaya basladıgımız an gökyüzü resmen yagdırdı. Tane tane düşüyor yagmurlar o derece yagıyor aldırış etmeden dualarla yola cıktık:D.

Müzik son ses yagmura ragmen,
Yola tahmınımızden 5saat kadar geç cıkmamıza ragmen,
Oraya vardıgımızda yat saati olacagını bilmemize rağmen,
Birgünü yemiş geriye 2gün kalmasına rağmen,
Yüzlerce kilometreyi yagmurlar gitmemize rağmen,
Kahkalarımızdan, eğlencemizden, tadından yenmez sohbetimizden hiçbirşey kaybetmeden süper bir yolculukla arabanın içinde nekadar eğlenilirki cümlesini utandırırcasına resmen önden arkaya meksika dalgalanması gibi devamlı dans ederek gittik:D

Detayları yarın fotolarla ve tüm yolculugu anlatacagım.

16 Eylül 2009 Çarşamba

Uyursam

Bayrama kadar devam edicek gibi gözüken aşkonun geç mesaisi yüzünden tavuk gibi 21,30da uyur oldum. Napıyım yapıcak bişi yok tv karşısında digiturk  17.kanal, 67. kanal, 69. kanal, 87. kanal, 84, 85 arasında gezerken uyuyorum.
(darıca hayvanat bahcesi eylül 2009)
Dün aksam 84. kanalda mucize kurtuluşlarda ucagın ön camı basıncdan patladıgı ıcın pilotun ucak dısına savrulup birkaç kırık ve sıyrıkla kurtulması oksijensız bir ortamda öldü diye bakılırken 5ay sonra işine dönmesini anlatan bir hikaye vardı.

Uyandım kocacım gelmiş göz ucuyla baktım gene uyudum. UYkuya dayanamıyorum. Ki gece kalkıp gidicektik bide sahur yapmaya bıyerlere. Uykudan feragat edemedim malesef.

Sabah servise yetişmeye calısırken kocacım nede güzeldi sahuru dışarda yaptık diye laf attı mahsun mahsun baktım uyandırsaydın die:) kıyamamış. Cuma gecesine sözleştik bakalım uyanabilirsem gidicez

14 Eylül 2009 Pazartesi

Yendimmm 7-6

Haftasonu hareretle beklenen yagmur gelmedi.  FB-Bursa maçına gitmeyi planlamıştık haftalar önce ama bu yagmur mevzuları yüzünden rafdaydı. Keşke gitseymişiz dedik misgibi hava hem yakın deplasman.
Nikuşu anneme bırakır bırakmaz Cevahir avm'ne gittik. Hafta başında annemle gezdiğim için ben daha ziyade evle ilgili bölümlere baktık. Aşrı kalabalıkdı. İftar saati düşünmek bile istemedim yer bulmak imkansız olurdu.
Atlantis Eğlence Merkezine girdik cevonun içindeki. Orasıda kalabalıktı. Biz balık gibi bir o oyunun başına bir bu oyunun başına cocuklar gibi seke seke gittik:P Masada hava püskürtmeli bir oyun vardı adını unuttummmm şimdi onu oynadık son ana kadar benı yenen kocayı hızlı hamlelerim zeka yeteneğim:P ve stratejik planlarımla:D 7-6 yendim. Araba yarışı 2tur bindirdim. Felakettim dün hızıma ben inanamadım:)
Bolca güldük eğlendik aşkımla. O da centilmen olarak beni tebrik etti  galibiyetimi kocaman bir öpücükle kupamı verdi:P
Ortaköyü özlemiştim nezamandır. Havada güzel olunca ordan Ortaköye geçtik. Nasıl canlı nasıl enerjik bir semt. Bayılıyorum. Anadolu yakası hep daha durağan hep daha sakin içim çekiliyor bazen. Ama avrupa yakası öylemi hep bir koşturmaca. Olanca güzelliğiyle boğaz açmıştı kendini. İnsanlar cıvıl cıvılheryer doluydu. Birgün diyorum buraya taşınacağız Allahın izniyle. Enerji veriyor insana. Bol bol yürüdük el ele tezgahlara baktık temiz havayı içimize çektik. Oturduk denize karşı kapadık gözlerimizi kokusunu cektik. Eskilerden tanıdıkları gördük, evlendiğimize inanamayanlar, inanıpda cocuk yokmu diye soranlar:P cabası.. Her anıyla cok güzeldi ortaköy
Yavaştan iftar saati yaklaşmaya başladıkca nerde yeriz diye düşünüp akşam maçın krtiğini yapmaya başladık. Lig tv'yi actırsakmı yok ne gerek var ay actıralım mı  öylemi böylemi  Hemen klübeden bir telefonla digitürke baglanıp ortaköyden canlı baglantıyla maça saatler kala işi şansa bırakmadan açtırdık. Aşko diyoki bizden bir tane daha yoktur :D nerden nereye neler yapıyoruz.
19'a 10 kala iftara 45 dak varken  yemeği Palladium'da yiyelim Tandour istiyorum nidaları eşliğinde ! :D yeniden karşıya geçtik. Orası iftar zamanı tıklım tıkış olmuyor rahat rahat yeriz dedik. Köprü bomboştu 10dakikada geçtik ama sonrası trafik daraldı. Ve biz food court'a cıkınca okudundu ezan. Yer bulmak imkansız iğne atsan yere düşmez. Heryer dolu. İlk defa bukadar kalabalık gördüm orayı. Ki iftar saatleri bile sakin olurdu. Bütün rest. önü kuyruk. Baya bir dolaştık her yeri ne mümkün.

EN çokda oruçlu olmayıp keyfen oturanlardan hiç hoşlanmıyorum. Saygı diye birşey var Yani yemişsin kalk ki başkaları yesin. Gözümüzün içine baka baka oturanları görünce fenalık geçirdim. Ensonunda Burger'ın kendı yerınde yer bulup beklemeye basladım aşkoyu. Onun gelmesi yemegi yememiz 8'10 geçiyordu baya birgeç açtık iftarı ama keyifli bir yemek oldu.

Eve gidip Fb- Bursa macını izledik. Ne mactı ne tempoydu. Son zamanlarda izlediğim en keyifli mactı. Devre arası aşko nargileyide yaktı meyveler hazırlamış ohh ne keyiff. Maçımızı izledik yorumlar havada  uçuşuyor. Hakeme kızdık, skoru koruduk, Dedim aşkım sen merak etme bu aç bizim. Öylede oldu 1-0 aldık. Güzel bir maç oldu.

Ve Tuku Sarma Yaparsa:D

Cuma akşamı Nikuşumun karnını ufaktan doyurup mutfağa yemek yapmaya giriştim. Yayla corbası, Lazanya, patates kızartması, bol yeşillikli bir mevsim salatası. Lazanyayı cok cok begendi yeğeniyle eniştesi:) Aşkoda geldi iftar saati işyerinden kaçış yegenimiz geldi diye:) yedik kalktık. Kocişko gidince nikuşla baş başa kaldık ve buzluktakileri lahanaları bitireyim yer açılsın diye hep ertelediğim lahana dolmasını yapma zamanı gelmişti.:P
Asma Yapraklarını annem vermişti sağolsun. Tazeciklerdi. Okadar inceydilerki sararken tek hamlede yırtılma özgürlüklerini kullanıyorlardı, benim onca özenmeme rağmen:P


Tüm malzemelerimi alıp salona geçtim ve kırkyıldır yapıyormuşum gibi bir sarmışım pehhh. Şuna karar verdimki insan ailesinden çok şey kapıyor. Evlenmeden önce hiç mutfağa girmediğim ve hiçbir yemek bilmediğim halde annemi görürdüm mutfaktan bişiler alıp cıkarken . Ve ozamanlar bu göz kaçamaklarının bugunlerde işime yarıycağını hiç düşünmezdim. Yaprak dolmalarını tıpkı annem gibi minicik sardım tek lokmalık ve intizamlı tencereye sıraladım. Lahanaları ona keza. Tencere doldugunda Aşko eve gelmişti ve ikisinide uyardım . Löp löp agza atmak çerez gibi yemek yok. Yaparken cok sırtım agrıdı:D


Her birine gereken özeni vererek yeyin lütfen :D  mutfaga dogru uzadım. Pişerken arada kontrol için baktıgımda sanki onlar benim yavrum yemeğe kıyamayacakmışım gibi geldi hahaha. Duygusallık çöktü üzerime. :D Pişti ve ilk lokmayı ağzına atan kocacım hmmm   mmmm hımmm  diyerek yerken hadi söylesene nasıl olmuş diye dırdırlanırken nikucumda geldi oda attı agzına ikisde süper olmuş dedi ben attım bir partide:P hakikaten tıpkı anneminki gibi olmuşlardı. Görüntüleri tadları aynı onunki gibiydi. Canım annem yaa bak nasılda işlemiş içime :D

Nikucum Gelmiş...

İş günleri başlar başlamaz ilk duygu haftasonunu özlemek oluyor.

Cuma Nikuşu annem getirdi şirkete. Aslında gelmesini son anda istememeye basladım çünkü Anadolu yakasında olası sel baskını  şiddetli yagmur yüzünden yetkılıler gözümü pekbir korkuttu. Servisler erken kalktı 16,30'da. Gazeteler flash baslıgıyla yayınladı birsürü dökümanı. Büyükşehir Belediyesi afet koordinasyon merkezlerini harekete geçirmiş ve büyük yıkımla beklenen sel için seçilen noktalara çadırlar bile kurulmuştu.

Ve biz masum halk! resmen infiale dogru sürükleniyorduk Yetkililerin mükemmel" çözümü insanların gözünü korkutmak olan Haber verici! yaklaşımlarından dolayı . Servis alanı mahşeri kalabalık ve insanların dilinde devamlı akşam ne olacak, Mahvolduk yandık vs. gibi cümlelerle tedirginliklerini belli ediyorlardı.
Şirketten nikucum ve onun laptop'ı kıyafetleri pijaması annemın gönderdikleri bilimum agırlıkla! hızlı ötesi adımlarla gittik nikucum devamlı teyse geldik mi teyse cok var mı diye bitmek bilmeyen soruları atıştıran yagmur bünyede varolan tedirginlik had safhadaydı.Servis alanına gitmemizle servisin gelmesi bir oldu.
Sevis de nikoş maskot oldu, heryere laf yetiştirdi. Hızına herkesi hayran bıraktı. Kimin yeğeni böyle olmasa şaşırırdık:D deyip durdu servis ahalisi. Keyifli ve hızlı bir yolculukla herzaman vardıgımız gibi sorunsuz eve geldik. Ama herkesin aklı köprüden geçerken sağa dönüp avrupa sola dönüp asya yakasına bakıp havadurumlarını karşılaştırmak nesaman patlar diye tahmın yapmaktaydı.

11 Eylül 2009 Cuma

SabAH saBaH İsTeĞi

Eminönüne gittiğimde herşeyi ıcık vıcık seçen, yanımdakilere ızdrap derecesinde sorun yaratan :)
biri olarak yemek yemek herzaman problemdi benim için.
Kısa zamanda karın doyurmak ve tabiki  kaliteli, acaba içinde ne var diye düşünmeden gönül rahatlığıyla yiybileceğim tek yer. oldu herzaman bu şarküteri.Enfes sandviçleri var. İçini istediğin malzemeyle doldur.
Hemen al çık, yanınada buz gibi asitli bir kutu cola.
Nasılda canım çekti .

10 Eylül 2009 Perşembe

Neler Oluyor Böyle

Zor günler geçiriyoruz Ülke olarak , Yıllık yağacak ortalama yağmur kadar yağmur yağdı haftabaşından beri.
İstanbul'un göbeğinde köy hayatı gibi bir ortam esiyor.
Yağmur dolayısıyla ölen sayısı 31. Sanırım köylerde yardım daha hızlı gelir, imece usulüyle. Bizim burada imece usulüyle yağmacılık yapılıyor. Sel'e kapılıp giden değerli değersiz birçok eşya canlarını tehlikeye atmış gelenlerden nasiplenelim diye bekleyen insancıklar.

Kime kızmalı ki, gelmeyen yardıma, alınmayan önlemlere, koltuk sevdasıyla düsturu olmadan keyfince konuşanlara, işgüzar muhabirlere!. Zaten şu gazetecilik beni hayrete düşüren meslek, Herhangibir durum halinde olayı görüntüleyip sunacagız diye duyarsız kalmaları tüylerimi diken diken ediyor. Tabiki işleri o değil ama genede insanlık adına bir el uzatabilirler yeri geldğinde. 

Dün işyerinde tepemizden 3askeri 1 özel olmak üzere 4 helikopter geçti. Benim yaşadığım cevrede ailemde bir sorun yok. Ama şirkette işe gelemeyen yada yakınlarının  yaşadığı yerlerde seli bire bir hissetmiş arkadaşlarım var. Hani milenyumdaydık, hayat pamuk ipliğine bağlı. Alt yapı sıfır Trafik ışığı direği yağan yağmurda kayboluyor düşün ki.

Anneşkom ramazanda pide yaptırır kıymalı kavurmalı filan heryıl gelenekselleşti artık. Bu yıl gene yaptırmış kızı olmadan boğazından geçmes diye benım cıkış saatime yetiştirdi dün sağolsun canımmannem. Aşkoya telefon açtım böle böle diye işyerinden sırf iftarlık izin alıp geldi yemeği yedik. Sanki okul yıllarında okulu asıp gezen iki  aşık gibi o kaçamak 45 dakika ne hoş geldi:) Sanki 7/24 bir arada değiliz.

 Aşko gitti ben ortalığı toparlayıp iftar rehavetiyle uykuma yenik düşüp azcık kestiriyim gelince kalkarım dedim ama kendime kendim inanmadım:P Uyuya kalmışım kocacım gelmiş ben onu görünce sen nerden cıktın çalışmıyormusun dedim sanki saat hala 8. Onun dediğini hatırlamıyorum bile. Gene uyudum ve Ali Kırca'nın noel baba gibi olan sakallarından bahsedıyormuşum uykumda:D
Aşkım nolmuş ali kırcaya demiş bende sakallarına kırlar düşmüş demişim:D Siyah değilmiydi o nolmuş Ali kırcaya diye sayıklamışım ahaha ay banane ali kırcadan neden girdiyse rüya :D Sonra aşkım uyandırdı beni ali kırcanın sakalını anlatıyorsun aşkım farkındamısın diye. Kendi halime gül gül gene uyumuşum :D

9 Eylül 2009 Çarşamba

Yağmurlu günlere Devam

Yalnız yaptığım iftarım ve yağmurun devamlı yagması  dünüme damgasını vurdu. İşyeri yüzünden 22'den sonra eve anca gelebilen kocacımın yoklugunu,  oturmadan sürekli bişiler düzelt topla yıka kaldır yaparak geçirdiğim için anlamadım cok fazla.
Sabah Anadolu yakası yagmursuz ve yerler kuruydu ama  servisde köprüye girerken Avrupa yakasındaki gökyüzü resmen füme olmuştu. Dedim içimden hala yagıyor olmalı orada. Ki öyleymişde iner inmez yağmur kaldıgı yerden devam ediyordu dünakşam bıraktıgım gibi. Birçok insan şirkete geç geldi su basan yerler cabası..


Hafifden çıtırdan çokaz minnacık :) özlemişim sanki iyi geldi gibi oldu yağmur. Ama keşke lahana gibi katkat giyinmek olmasa. Kış aylarında insana miskinlik çöker yapacak cok birşey olmaz haftasonları falan..
İşte o halini sevmiyorum. Elimi şık yaptıgımda keyfime göre düzenlesem :P Rezalet

Sahurda, akşamdan hazırladıgım böreği fırına attım. Ama halim içler acısı gözlerim kapanmasın diye gittim mutfakta oturdum boynumda polar battanıye sarılı halde :D. İftar sonrası yarım kutu CArte dor'u yemişim boğazım alarm vermeden sarıyım diye düşününce gece 3de uyku arasında anca battaniye sardım :p resil kepaze dolaşır oldum :D


Zar Adamın Peşinde isimli kitaba başladım. Annecim sağolsun,Pazartesi günü yani kendi doğum gününde bana hediye aldı .

8 Eylül 2009 Salı

Cok Yagdı Yağmurlar

Dün akşam  Annemle güzel bir dogumgünü yemeği yedik Cevahir avm'de yağan yagmurlara aldırış etmeden gittik oraya.

Sanırım işyerinden yarımsaat erken kaçtım onun cezası olarak anneme gidene kadar sırılsıklam oldum.
Canım annecim, ananemin rahatsızlıgından ötürü hastane ev arası mekik dokugudu için ona nefes alma arası oldu. Okadar çok koşturması var ki, doğum günün bile farkında değildi.

22,30'da işyerinden anneme geçebilen aşko'da hediyemizi verince anneme tam olmuş oldu. Çok mutlu oldu hediyesine Fritöz aldık güzel güzel kızartmalar yapsın etrafa yaglar sıcramadan yorulmasın diye:P

Evimizin yolunu tuttuk 00'yi geçiyordu eve gidince kocacım saba tümerin programını açınca takıldık kaldık izlemeye.Gece gene sahur yapmadan oruç tutuyorum karnım şuan feci aç ramazan boyuncailkdefa bukadar cok acıktım ve en şiddetlisinden

7 Eylül 2009 Pazartesi

Süper makara iftar ve day


(temmuz başı caddebostan sahil)
Pazar öğlen uyanıp hayatı tam ortasından yakalayınca gün hayli kısalıyor.Akşam 10 kişilik bir ekip geliyor. Hazırlık yapmak lazım.. Markete gidip eksiklerimizi aldıktan sonra fidanlıktan toprak alıp iş bölümü yaptık kocişkoyla.
Ben mutfakda oda bahcede çiçeklerle ilgilenmek üzere gelir gelmez yollarımız ayrıldı. Mutfak penceresinden birbirimize yolladıgımız öpücükler:D ve yüksek üstü müziğin etkisiyle ev bangır bangır inlerken bizim keyfimiz gayet yerındeydı:P

Buzdolabım bazen yetmiyor diyorum ki, yerim olsa uuuuurderin dondurucu alsam. Cidden lazımya ya türkkadınıyız kanımızda var stokculuk. Sanki savas cıkıcak diye birsürü şey haslayıp közleyip rendeleyip buzluga koyuyorum:P Çok işe yarıyor orası tartısılmaz. Neyse mutfaga girdim 15:00 gibi akşam için ve o kollarım kaç işe birden yetişti bilemedim. Aşkım oruç haliyle yetmez daha cok yapalım şunuda yap bundan da koy diye bitmek bilmez isteklerini he evet sende haklısın diye geçiştirirken  diğer yandan çalan telefonlar ömrümü yediii. Baz'larda sorun oldugundan dolayı evın her noktasında telefon cekmiyor sadece salon camının kenar oda canı isterse:P
Telefonun konusurken cart diye kesilmesine Bıkmadan aramaya devam İlhan taa Uk'den anlık raporları alırken diğer yandan emre kişisel ilişkileri hakkında brifing veriyordu :D 
Aşkonun bahçeişleri bitmiş masayı kurmak için hamlelerini atarken telefonlar olanca hızıyla çalıyordu:D Son anlarını duymadık, ocakta yemeğim vardı n'apyım:PSon rötuşlarda bittikten sonra kapı çaldı ve  geldiler.
Menümüz şöyleydi,
İftariyelikler
Tarhana çorbası
Barbunya pilaki,
vipsoslu patates salatası(ben taktım bu ismi benım gözümde cok özel kendisi :P)
Maş fasülye salatası,
Karışık kızartma,
Havuclu Kabak salatası,
Mevsim salatası,
Fırında Mantarlı kaşarlı Tavuk sote
Jasmine Pilav
Meyveli tartöletler
Elleri kolları taşıyordu herbirinde  birer poşet. Çeşit çeşit baklavalar, kutkutu dondurmalar, asitli içicekler enavi çeşit, Marketi eve taşımışlar sağolsunlar. Her geldiklerine aynını yapıyorlar okadar söylenmemize rağmen. Zaten gelirgelmez binbir şebeklikler başladı. Daha kapıdan girer girmez aprtman kahkaahalarımızla inledi.
Salona krudugumuz masamızı bhçeye tasıdılar daha serin ve daha rahat olsun diye.İyiki yapmışız.serin serin oldu.
Ve İftara saatler kala başladı makaralar. Bir toplulukda insan heşeye güler mi, bukadar mı leb demeden herkes birbirini anlar. Ota shite herşeye güldük. Eksiklerimiz vardı çokk uzakda olanlar , gelemeyenler.. Andık herkesi ..

26-27 yasında koskoca insanlar kulaktan kulaga oynar mı, türlü şebeklikler yaparmı,merve sandalyeyi tutunca  tuku sandalyeden düşer mi :D:D Çok ama çok eğlendiğimiz bir akşam oldu gene.Heerşey sorunsuz yetti kocam oruçlu haliyle söylediklerini tekrar duyunca hmmm cekti:D  Hiç bir mama geriye kalmadı azcık tavuk sote ve pilav dısında pek begendiler cok övdüler sağolsunlar. Uk'ye canlı bağlantıyla yemeklerin raporları rsl tarafından tektek verildi. :D

Türkbükü Tatilimizi andık özledik ogünleri fazla duygusallaşmadan gene başladı makaralar havada uçuşmaya.
Süper bir akşamdı hiperdi cidden.Gene gelin "Çokçoklar":D Dur neydi keneler partideyse kongolar nerdedir hahahah
Day'imizi aldık bu ay bende olan. Lador'a gidicek oda gelenin hemen yeri belli oluyor.Onlar gittikten sonra artık soyulmazsa ölecek olan 3kg barbunyalarımızı bu aksam evde olmayacagımız için soyduk karıkoca:D

Bir Sahur Rüyası gibi:D

Cuma akşam naptığımızı hatrlamıyorum :D Klavyenin başında 3dakikadır düşünüyorum bulamadım. N'aptık biz yahu..

Cumartesi aşko çalışıyordu ve ben haftalık rutinleri yapıp kuru bakliyatları haslayıp haslayıp dolaba attım küçük poşetlerde. İşten gelip hemen kullanmak için ideal oluyorlar. Pazar günü gelecek kalabalık arkadaş grubumuz için ön hazırlıklarımı yaptım. Ve saat sevgilimin  çıkışına geldiğinde oturup dakika saymaya başladım. Gelmesine 1saat kala vakit geçmek bilmiyor.

Gelir gelmez suratı 5karıştı, Çalıştıgı yer artık insanlığın shitini cıkarıp standart olan 8 saat olayını coktan aşmışlardı,10-11 buluyordu. İş vereni kesmemiş olacak ki, 14 saate cıkarmışlar akıl alır gibi değil. Mübarek ramazan gününde 22:00'de işten cıkmak!  anlayışla karşılanır şey değil! Ortamların karışık oldugu şu durumlarda hadi ben cıkıyorum deyip istifada edemiyor insan. Çekilemeyecek restin farkında olan işveren sırtına bindikce biniyor. Bakalım nereye gidicek böyle. Tüm kötü dualarımız kendileriyle. Davet edeceğimiz arkadaşlarımız ailelerimiz vardı daha iftara hepsi hayal oldu bu olaydan sonra.
Moral falan kalmadı ikimizde de, ben son bir hamleyle aşkımı yüzün güldüreyim keyfi yerine gelsin diye türlü şebeklikler yapsamda benimde pilim bitmişti haberi aldıgım andan itibaren.
Değişiklik olsun bir hava alalım kafamız dağılsın diye Palladium'a gittik. Tandour denedik. Tavuk şiş ama özel bir pişirme tekniğiyle yapıyorlar resmen süperdi. Birdahaki sefere köftesinide deneyeceğim. Hiç o mevzulara girmeden sohbet edip oturduk bayağı orada.

Eve geldiğimizde milli maç vardı ve kocacım her erkek evladının yaptıgı gibi televizyona kitlendi. Kendisini protesto ettim :D tariflerimi düzenledim güya macı izlemedim göz ucuyla bakmadım :p yorumda bulunmadım o bana söledi fikirleri ben sesimi cıkarmadım .Eşsiz futbol muhabbetini duvara yapsın istedim ve neden böyle kapris yaptıgımı bilmeden devam ettim ki ben futbolu cok severim. Dengesizliğim tuttu sanırım :D Neyseki yendik Bosnayla yeni maç.Sonra ben uyuyakaldım koltukda uyandım baktım aşko filme geçmiş atv'de bakıcı diye bir film uykum arasında  dırım dırım dırım diye gerilim müziğini duyunca gözlerim açıldı biraz bakyım dedim ettim edemedim kanalı değiştirttim. İzleyemem  bu filmi geriyor beni diye:D Sen uyuyorsun aşşkım bırak izliyim seslerini duymazdan gelip kanalı değiştirinceeeee showtv'de illede roman olsunu açtım :P kırmııızı severrlerrr birbirini üzerlerrrr dedikce şarkıcılar kocam cıldırıyordu :D film koptu aşko döndü arkasını yeni trip sırası ondaydı  ahaha :D Saatt 00'ı bilmem kaç geçmiş. Biz ozanlar gibi karşılıklı tripleşiyoruz:D

En sonunda ben dedimki, beyim kalk eşini sahur yapmaya biryerlere götür.Aşkım busaatte olurmu olmazmı derken dedi hazırlan , oistek o şevk bendeki bir kaçtıki  o fikrimi kabul edince ben yan cizmeye basladım busefer karnımın acıkması geçti, vazgeçtim istemiyorum, ı ıh, yok vs. gibi bilimumcümle tesir etmiyor kocacım illakide gidelim diyor.
Ortaköye kokoreç yemeğe mi gitsek, caddeye dürümcüye mi gitsek orayamı burayamı derkennn 1,30u geçiyordu saatt sonra ansızın aniden bir uyumuşuz ahahahah
resmen şaka gibi feci uyuruzzz :D

CANIM ANNEM İYİKİ DOĞDUN

Canım annem, herşeyin engüzelini hakeden güzel annem..

Sen çok tatlı, vicdanlı, anlayışlı, iyikalplisin,
Keşke senin tırnağın kadar olabilsem bende anne olunca..
Herzaman sırtımı yaslayacağım, çıkarsız karşılıksız seven,hatalarımızı görmezden gelen, hep dogruyu gösteren, kızlarını cok seven pamukannem.
Bende seni çok seviyorum
İyiki benim annemsin,
53. yaşın kutlu olsunnnnnn

4 Eylül 2009 Cuma

İftarımızı Yaptık

İşten eve öyle hızlı vardımki 18:05 de indim ben bile şaşırdım hatta gaza bassa servis şoförü daha bile erken gelirdik. Aşkocum da bugun Api'sinin yüzünden verilen raporu onaylatmak için tüm gün hastaneler arası koşturdu durdu bekliyormuş zaten beni iner inmez eve gittik iftar saatine kadar birsürü makara yaptık :D
İftarımızı yapmak üzere dün Gunaydın Restaurant'a gittik. Canım istiyordu oranın döner eti çok özel. Zaten Kasap olarak başladıkları için etin her santimini nasıl kullanacaklarını iyi biliyorlar. İstinyepark Avm'de Kasap'ları var ünlüler ünsüzler herkes sırada. Benim gibi herşeyi seçen biri için gönül rahatlıgıyla etlerini tüketebilecekleri yegane yer.

Ama nedendir anlamadım iskenderleri yok mesala. Okadar güzel döner hatta Bursadan her geçtiğimizde yediğim bir yer var adı aklımda değil şuan orayla kıyaslanabilecek İstanbul'da yediğim tek yer olmasına ragmen İskenderlerinin olmaması garip.

Nediyordum evet döneri süper, Kendi isimlerini verdikleri Günaydın köfte tıpkı annelerimizin yaptıgı ev köftesi tadında ama çok profesyonelce yapılmış bir lezzeti var. Benim damak tadıma çok uyuyor.
Bukadar yemekten bahsettim ama söylediğim pilav üstü dönerin 4/2'sini zor yedim. Kalan kaldı ne yazıkki. Kocacım gene gitti kendine Burger'dan steakhouse menü aldı 2 adet hemde. Birini yedi diğerini benim ısrarlarımla evde yersin diye bıraktı. Gece yemeği düşlüyordu ama sahura gene kalkamadık :)
Geçen gece negüzel kalkmış sahura benim tatlı kocam, gitmiş yüzünü yıkamış gelmiş ki beni kaldırsın ben hık pık :d yapınca uykulu halimle gücü kalmamış oracıkda yüzüstü uyuyuvermiş:D sabah diyor hep senin yüzünden bak kalkamadım :P Dün gecede uyanamamış gene suç benim oldu:D Niye kaldırmıyorsun diye. Aman sabahlar olmasın tarih nesaman yazmış benim uyanıp baskasını uyandırdıgımı :p diye söylendiysemde şuan su içmek istediğim ve akşam bir lokma yediğim iftar yemeğinin miğdemden coktan cıkıp gitmesi üzerine aç oldugum gerçeğini değiştirmiyor.

Dün öğlen Kocişko annemin gelecek hafta olan doğum günü için bir  hediye görmüş Darty kataloğunda, yemeğimizi yedikten sonra gidip aldık onuda. Pekde kullanışlı birşey, istiyordu zaten birkaç ay önce konuştugumuzda. Kocacımda unutmamış sağolsun alıverdik dün. Beğenir umarım canımannem.
Otoparkda birlikte cıktıgımız aile ile gene aynı anda arabalarımıza dönüş yaptık ilginç geldi :)

karısı onu cok seviyorrrr

3 Eylül 2009 Perşembe

Hiç Bitmese Yaz

(bodrum -torba2008)
Hava ne güzel sanki yeniden bahar geliyormuşcasına,
Halbuki artık son demleri, gün ne aydınlık hala..
Ruh hali insanın günden güne nasıl da değişiyor.. Bak kıpır kıpırım şuan :)

2 Eylül 2009 Çarşamba

Bonus sevaplar:D

Dün eve gider gitmez mutfaga girişim bir oldu. Dün akşamdan birkaç şeyi hazırlamış bile olsam hepsini ayarlamak genede zaman alıyor. Son 1 saat kala iftara eve anca girebilince insan, üstüne üstlük misafir ağırlayınca ister istemez zamanın nasıl geçtiği anlamıyor.

Biryandan yemeklerin son rötuşunu yapan ben diğer yandan arı gibi devamlı bana yardımcı olan biricik kocam. Özel spesial'i fırında deu'ala şeklinde kızarmış pide kıntrikleri :D
Bir önceki günden kalan bir parça pideyi fırına atıp eliyle parçaladı ve çorbaların üzerine dagıttı ve gecenin en ugraş verici spesialitesine imza attı kendisi bir alkışı hak ediyor. Kıntrikleriyle :D

Akuşla Burçiko dün akşam bizdeydi. Kendileri sayesinde kazanacağımız bonus sevapları oruç tutmayarak hanemize yazdırmasalarda :D Söz verdiler her sabah 05:00'de kalkıp tukuları allah bildiği gibi yapsın diye dua edecekler haha

15 dakika rötarlı geldiler Birtek kocişkom oruçluydu zaten onunda agzına tıkıştırdım onlar gelene kadar bikaç birşey.

İftariyelikler, Ev yapımı Tarhana çorbası , Jasmine pilav, Yalancı içli köfte, Kabak graten, Hasanpaşa köfte, Maş fasulye salatası, Mevsim salatası, Dolapda çıkarmayı unuttum Havuc salatası, Zeytinyaglı taze fasülye(kayınvaldem)
Akuşla burçiko geldiğinde masayı görünce doydular zaten. Burçiko yemekteyiz programı gibi herşeyi puanlayarak yedi :D akuş da ona destek ,10'da 10 alarak geceyi tamamladık ahaha.

Gecenin favorisi yalancı içli köfte, tarhana çorbası ve hasanpaşaydı.

Yemekten şiştikce sodayla takviye yaparak yemeye devam ettik :D Bizim kadar yemeyi cok sevenler olunca yemek yemek bir zorunluluk değil, damakta anlık yolculuklara dönüşüyor . Ne cümle kurdum he damakta anlık yolculuklar tuttum bu lafı :D
Kocişko Nargileyi yaktı keyif yaptık hepbirlikte.Makara gırgır vakit hızlıca geçti. Herzamanki gibi organize düşüncelere dalıp dalıp cıktım bikaç bişi var aklımızda bakalım vakit ayarlayıp havalar daha sogumadan onları yaparsak güzel olur. Kocacım zaten beni görünce diyor evet transa geçti gene birşeyler organize ediyor die:P
3boyutlu 3 boyutlu yanında boguyorlar adamı ,Son durak filmine benim yorumum:D
Çok keyifli bol güldüğümüz bir akşamdı, hep gelin bay ve bağğğyan

Tadına vara vara

90. ay tam 7,5 yıl oldu bugun ..


Ne hızlı geçiyor demiyeceğim çünkü 90*2 desem yeridir her anı doya doya yaşadıgımız. Kimisi haftada bir kimisi 15'de bir görüşür sevgilisiyle.
Her akşam bıkmadan "sıkılırsınız azcık görüşmeyin özleyin" sözlerine aldırış etmeden ve o handikapa düşmeden ,Ay lar sayılırmıy mış çıldırdınızmı siz demelerine, - hıhı haklısın deyip kendi aramızda bir ton gülerek, bildiğimizi okumaya devam ederek, kimsenin ne söylediğini takmadan heray sırf bugune özel bir öpücük kondurduğumuz yanaklarımıza..
o günün üzerinden tam 7,5 yıl geçirdik son 1,5yılı evli olmak üzere koskoca 90 ay.

İçinde düşünme payı bile olmadan kuracağım tek cümle " yeniden olsa yeniden seninle olurdum" ...

seni çok seviyorum canım sevgilim

1 Eylül 2009 Salı

Of ne kasvetli bir hava!

1 eylül bugun hiç bir önemi yok ama bana sanki su gibi geçen senenin bitmesini hatırlatıyor.
(torba voyage-2008-hava tahmin board)
İlkokuldayken sınıfın en arka duvarında birsürü elişi kagıtları ve renkli kartonlara yapıştırılmış Mevsim resimleri dururdu. Ajandama baktıgım an aklıma gelen ilk kare, o duvardaki yerlere yaprakları dökülmüş çınarağacı fotoğrafı oldu. Son bahar = eylül
Hava bugun öyle kapalı ki hatta şuan penceremden bakınca füme olmuş bir gökyüzü var.. Kasvete sokuyor insanı. Gece bolca yağmur yağmış ve yerler ıslaktı sabah. Bugun ilk kez hırka giydim. Saçlarım geceden ıslak oldugu ıcın uyanır uyanmaz burnumu çekmeye başladım bile.

Dün akşam Kayınvaldem ve Kayınpederimin iftar daveti vardı. İş yerinden eve gider gitmez 1 saatimde bir yandan bugün ağırlayacağım misafirlerime hazırlık yaparken diğer yandan da kayınvaldeme götürmek üzere kaya kurabiye yaptım. Tadı enfes ve kalorisi düşük.

Eve döndükten sonra yarın akşam sıkışmıyım diye birçok şeyi hallettim ki eve döndükten sonra 1saatte hiçbirşey yapılmaz diğer türlü. Hem çalışıp hem ev zor cidden.

İşte herşey planlamaya bakıyor, rayına oturdumu tıkır tıkır işliyor.
Gün içi diyalogları 1
-Akşam yemekleri düşündükce karnım acıkıyor aşkım
- düşünme aşkım ozaman
-düşünmiyim dimi:D