31 Ağustos 2010 Salı

Su Bu yaza Damgasını Vurdu

Haftasonu 30 Ağustos'unda pazartesiye gelmesinden fırsat Emo ve Nil'cim ben ve Supermario 4'müz harika bir kaçamak yaptık deniz güneş kum üçlüsüyle. Onların makinası daha profesyonel diye habire onlarınkiyle çektiğim için hiç fotoğraf yok bende ne yazıkki.

Bayram için aslında biz turtilerle plan yapmıştık şimdi emo ve nil'de dahil oldu ama daha turtilerin haberi yok.
Napıyım yok diyemiyorum. El'cim ve Emr'de dahil olma durumu var ve asıl gidiceğimiz kişinin bu yenı eklenenlerden hiçbirinden haberi yok:P

Bayramdan önceki 3'günü almak istiyorum öncesinde bir Şile güzel gider karıkoca sonra gene turtilerle kaçarız Kuşadası falan diye geçiyor aklımdan bakalım çarşambaya belli olur.

26 Ağustos 2010 Perşembe

Tukulata

Blog tutmaya başlamak güzel geldi
Kişisel arşivimi oluşturmak dışında
"ama ben sana yazdım hadi sende bana yaz'cılardan uzak kalmak şartıyla.
Bu yüzden yorumlarımı kapadım 8-9 ay olmuştur ben istediğime yazayım, kimse karşılıgında bana yazmak zorunda hissetmesin. Çünkü karşılıklı işleri hiç sevmiyorum.

2yıl olucak 2ay sonra okadar güzel şeyler kattı ki bana.
Blog vasıtasıyla tanıştığım arkadaşlarımla
Samimiyetini hissettiğim, yağlayıp ballamayan, canım cicime boğmayan, sevinçlerimde kompleks yapmadan alkışlayabilen, kafam karışık olduğunda güldürmek için uğraşan,

Bir zaman sonra istisnasız paylaşacak çok şeyimizin oldugunu anladığımız Telefonla konuştugum, aralıksız mailleştiğim, hiç fotografımı koymasamda ipuçlarıyla ben olduğumu anlayan görünce tanıyanlarla şaşırdığım, tamamen kendime yazdığım ama okunduğunu hep unuttuğum blogum.

Bugün aklıma bunları getiren ne bilmiyorum ama seviyorum karşılıksız halini.

25 Ağustos 2010 Çarşamba

Carting Gece olmaz Ögren Bunu Yavrum

Birlikte kutladıgımız kaçıncı dogumgünü hatırlamıyorum artık. Arkadaşlarımızla yeni eklenenler, kalıcı olanlar, gidip gelenler ama hiç değişmeyen makara gırgırla bir gece daha yaşadık dün akşam.


Gece 01:00'de Carting yapmak için dolaşan 5 araba altını üstüne getirdik,
galonla cola tükettik (ramazandayız :)

Çok eğlendik çok çok güzeldi,

Eve geldiğimde artık kaçgünün yorgunlugu direk sızmışım 2,30 nakavt.

Sabah sürünerek uyandım bugün evde işler beni bekliyor katlanıcak çamaşırlar, yıkanacaklar.
Yaz'ın her akşam nevresim değiştirmekden iflahım kesildi.

24 Ağustos 2010 Salı

Çiskekim Geldi


Akşam Yıldaş bizdeydi, ben Supermario'ya demiştim yorgunum hiçbirşeye dokunmam yemeği siz hazırlar siz toplarsınız diye. Dayanamadım yaptım  makarna:)
Cheescake istemişti dün tüm gün canım msn iletisi olarak yazmıştım. Bir baktım almış gelirken.Ve şuan çalışmıyor oldugu halde.Bilmem öyle yere göğe koyamadım ki, öyle özeldiki bu davranışı.

Neticede arkadaşlık, bir tarafın devamlı ittirmesiyle olmaz emekle olur. Karşı tarafa işin düşünce değer verip başkasını bulunca bir tarafını dönmekle olmaz.
Ben 22:00'de nakavt oldum fb -ts maçı vardı 3-2 yenilmişiz.

Ay birde, refarandum için Supermario ile  konuşuyoruz ben evet atacağımı sebepleriyle anlatıyorum olay akp'ye destek değil Maddelere destek diye. Ama tuku nereye atarsa  sende oraya atarsın diyorlar diye dinlemıyor benı:D Sırf bu yüzden genel seçimlerde de coşkunlarda bir oy kullanmıştı. nerelere gideyim :P

Bakalım neler bekliyor bizi.

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Sadece T

Gene dolu dolu bir haftasonu ve yıkık dökük benn, hızlandırılmış bir şekilde notlarımı yazıyım sonraya bırakınca yazasım kaçıyor:)
Cuma çocuklarlaydık makara gırgır çok güzel geçti baya geç saatte döndük eve.
Cumartesi geç uyandım evi üstün körü toplayıp attım kendimi dışarı Pınoş'la buluştuk Beşiktaş'ta dolaştık. Ne sıcaktı galonla su tükettik. Ayrıca ben Ramazan'dan önce attıp tuttum oruç tutarım diye. Ama resmen köfte çıktım hep sallıyorum. Supermario'da iş çıkışı katıldı akşam onlarda kaldık. Gene kurtarılmadık mevzu kalamdı. Onların balkonu çok hoşuma gidiyor yayılıp yerdeki minderlere nargile içtik güzelde esiyordu, sabahlar olmasın.
Pazar'da Turtiler'le sabah ikea'da kahvaltı yapıp 7544468 kere yolu değiştirip havanın kapalı olmasından dolayı 754588 kere vazgeçip sonunda Şile'ye gittik.Önce deniz sonra mangal. Müthiş esiyordu, deniz sıcacık hava soguktu. Önce soguk gözümü korkutsada sonunda girdim denize, fena dalgalıydı. Yanmışım gene bronzlugumu koruyorum:P Akşam Turtilerle kapanışı bizde yaptık Ps turnuvasıyla. Biz yendik tabikide:)


*Ayrıca Ayfertito bu haftadan itibaren 15gun yok izine cıktı. Bir yanım bomboş nasıl geçicek zaman bilmiyorum.

20 Ağustos 2010 Cuma

Etkinlik Kapsamında

Hızlı bir haftasonu geçti, gene hızlısından bizi bekliyor.
Çarşamba günü geçen gün söylediğim şeyi yaptık.
İkimiz'de de kontör bitmiş boğa'nın önünde buluşucaz.
Boğa'nın önünde de kavga cıkmıs polisler var bayağı kalabalık birbirimizi bulamıyoruz.  O bana ödemeli atıyor ben o'na.
Sonunda buldum o'nu:) Gitmiş eve giyinmiş oh misler gibi.
Sırıtarak birbirimize bakıyoruz sonra kocaman sarılmaca:)
Ardından el ele tabanvay sokakları dolaşmak ve gurulduyan karınları doyurma
Ne tatlıydı öyle.

Perşembe günü yani dün Yıldaş'a hediye almak için çıktık. Orjinal birşey buldum sevinir umarım.
İftarı dışarda yapıp eve döndük ben ev'de kaldım Supermario Eniştesiyle FB-Paok macı için gittiler izlemeye.
1-0 yenildik.

Bu akşamda arkadaşlarla buluşucaz, açık hava etkinliklerimiz kapsamında:P

18 Ağustos 2010 Çarşamba

Bitmeden

Bana çok oluyor, karşı taraf birşey isteyip yapamazken eğer ben onu yapmış bıkmış ve burun kıvırmışsam nefret ediyorum kendimden. Boğazıma düğümleniyor sanki.
Böyle bir andı. Geçti üstünden ama bende kaldı.
Neden bukadar adaletsiz hayat, böyle anlarda hep şu cümleler geliyor aklıma, ellerimi çırpsam düzelse yada sihirli değneğim olsa..
Masallara inanmak istediğim tek an, mutlu etmek için benim elimden birşey gelmeyeceğini düşündüğüm zamanlar.

17 Ağustos 2010 Salı

Mesafe

Doğru bir, insanlara fazla değer verince bir tarafları kalkar.
Doğru iki, insanınoğlunun mayasında ego tavandır.

Ah dedim ah  sen nezaman akıllanıcaksın. Kaçıncı "ben neymişim" vakası bu.

Müt Müt Mütevazi

Ben seviyorum Şarköy'ü, bulanık denizi dışında mütevazi çok sıcak bir ortamı var. Akşamları uzun gezme seansları çay bahçeleri, takı tokacı, lunapark bikaç küçük canlı müzik yapan yerler tek heyecandı birkaçyıl önce. Bu yıl daha da güzelleşmiş. Güzel disco'lar açılmış, cafe'ler yatırım yapılmaya başlanmış. Özellikle o "karıştıran" yolu düzenlenmiş ki bu da gidişi daha kolaylaştırıyor.
Haftasonu kaçamağı ne iyi geldi. Bronzluğum açılıyordu üzerine yandıkca sabitliyorum. Ne vardı sanki biraz babacımın tenine benzeseydimde dogustan yanık tenli olsaydım. Süt beyaz Malatya'lı mı olur muş, zaten kimse inanmıyor sarışın doğu'lu olur mu diye hernekadar çakmasından olsamda sarılarda.

Pazartesi tekne kazıntısı olarak dönmek dışında herşey mükemmel oluyor.
Özellikle haftasonları nekadar güzel geçerse pazartesiler'den okadar nefret ediyorum.
Rahatlıkla söyliyebilirim ki çok eğlendiğim tadı damağımda kalan bir kaçamak oldu.
Arada ailelerle olunca güzel oluyor :)

12 Ağustos 2010 Perşembe

Gel Cuma'cım Gel Gel

26 yaşındayım, emekli olmuş insanlarla tek ortak yanımız  hayallerimin içinde yazlık sahibi olmak var.
Aidiyet duygum tavan.
Geziyim tozıyım ama döndüğümde çalacak kapım olsun, bayılıyorum.
Ailemiz gelsin, arkadaşlarımız gelsin, sevdiklerimiz gelsin.
Makara gırgır gırla olsun.
Haftasonu Şarköy'e kaçıcaz, deniz kum güneş 3'lüsüne yeniden kavuşucağım için nasıl seviniyorum.
Maaile orada bizde eklenince tamamlanıcak puzzle.

11 Ağustos 2010 Çarşamba

Başladık Vira

Sıcak havaların son birkaç yıldır değişmez misafiri Ramazan ayı. Gitmeyede niyeti yok gibi daha bir kaçyıl.
Ananem anlatırdı sıcaklarda asıl Ramazan'a Ramazan derim, hem çalışır hem tutardık diye.

Bugun itibariyle başladık oruç tutmaya. Ramazan ayı anlamına yakışır geçmiyordu üstüne yüklenen anlamsız sıfatlarla. Her akşam haber yapmak adına açlık ve sıcak sınırında gidip gelen belkide ağır çalışma şartlarında Oruç tutan insanları alacakları rayting uğruna devamlı kavgacı gösteren Ana Haber Bültenleri, her yaptığı olumsuzluğu oruç tutmasına bağlayan cahil zihniyetde cabası.

Oruç tutarak 11 ay hınçla doldurduğumuz vücudumuzu  1 ay nadasa bıraktığımızı, dünya'nın birçok yerinde ne yazıkki aynı yaşam şartlarına sahip olmadığımız yoksul bir lokma ekmeğe muhtaç insanları anlayabildiğimizi, İrademize sahip olabildiğimizi, gösteriş ve şaşa'dan uzak kalarak ruhumuzu arındırdığımızı unutmadan ve "evet tutuyorum" demenin mahalle baskısı olmaksızın rahatça söylendiği nice hayırlı ramazanlar olsun.

10 Ağustos 2010 Salı

Hazirun Cetveli Gibi

Akşam diyorum ki,
aşkım yarın (bugünden için) kadıköy'de buluşalımmı akşam?
- ?????..??
-Sen  iş'ten oraya gel, flört ederken ki gibi işte
- canım beni evde beklesen olmuyor mu?
- aşkım değişiklik olsun
- sıcak çarptı seni kesin

6 Ağustos 2010 Cuma

Sipariş Ettim

Gündüz sipariş etmiştim akşam süprizsiz gelme diye.
Bunu söylerken aklımdan geçenler yaptığı getirdiği hiçbirşeyin önemi yok aslında ne biliyim hani küçük cocuklara mum üfletirler ya pasta geldiğinde üflerken mutlu olsun alkışşş yapılsın o mod'dayım. Cola'yı saklasın, maydanoz'u çiçek şeklinde versin, kibritten mum yapsın, pazargünü yaptığı yemek tabağına ketcapdan kalp'de kabulum olurdu, aynı numarayı ikinci kere çekse bile nasıl mutlu olasım vardı, nasıl vardı anlatamam.

Aslında sabah ayfertito kocaman paket gofret almış masama bırakmış,
Msn'de ileti cümbüşlüğü yaşanmış ama genede kesmemiş demekki.

22:30'da gelicem değince iyi dedim daha çok vaktin olur düşünmek için.
Geldi, eli boş üzerine saklıycak yeride yok. Hoşgeldin dedim kafam önümde.
Hani süpriz demekle dememek arasında gidip gelirken demedim. sessizlik.
Hadi giyin dedi süprise gidiyoruz dondurma yemeğe, o dakika giyinmeye basladım sanki  az önce 200 gram dondurmayı ben yememiş gibi, o sessizlik de benim start düdüğünü beklemiş halimdi.

23:00 oldu bile saat biz evden cıkana kadar Cadde'ye gittik tıklım tıklım heryer, gündüz sıcaklardan kacanlar akşam toplanmışlar sanki. Heryer dolu boş bulduğumuz ilk yere oturduk dondurmalarımızı yedik, 01'e doğru kalktık. Tüm yorgunluguna ragmen bana vakit ayırmasına bayılıyorum.

5 Ağustos 2010 Perşembe

Yut Ağzındakini Su'yu Öyle İç

Resmen tatil'i gelip yazmak için delirirken iki cümle yazıp bırakmışım.
Sonra bir sürü yere gittik, istiklale, akvaryuma, caddeye,aku geldi, supermario mesailerde
hepsi beklemede dahası bloga bakmıyorum bile.
Ama vicdanım nasıl beni dürtüyor hadi hadi hadi diye
Sanki dişimi fırçalamadan yatmışım, otobüse arka kapıdan binip akbil göndermemiş gibiyim.
Wın alıcam eve birkaç gün içinde, ozaman daha boş vaktim olucak daha çok yazarım gibi geliyor.

3 Ağustos 2010 Salı

Duma duma dum

Tatil bitti işe başladım bugun itibariyle.
Güzeldi bolca dinlendikk,arkadaş edindik,para kazandık,şaşırdık, güldük,koştuk ,zıpladık.