28 Şubat 2011 Pazartesi

Seçimler

Hayat tercihlerden ibaret denilse de bazı şeylerin kararını veremiyoruz ne yazık ki.

Kan bağı olan insanları seçme şansımız yok mesela.
Huzursuzluk, hırçınlık, keyif kaçırma da üstüne olmayan insanları doğruyu gösterememek hata yapıp kalp kırmaya devam ettikce etrafınızdan uzaklaştıramamak kabus gibi. Hayatın her döneminde ucu size dokunan hatalarını örtbas etmek, dışarıdan başka biri gördüğünde "aslında öyle değil" diye koruma içgüdüsüyle başlanan konuşmalar bir zaman sonra  sizi profesyonel yalancı yapabilir. Ne için? sırf biri kendi hayatını istediği gibi yaşasın ama etrafında kırıp döktüklerini, başkasının psikolojisini bozmasını siz toplayın diye. Komedi.

Sonra bir de yap yap yap vardır bir kere farklı şeylerle ilgilen kötünün kötüsü ol. Ki sana bunları söyleme cürretini gösterenin hayatı yanlışlarla dolu hırçın bencil kavgacı biri olsa da.

Zor anında teselleyi, yaşınızın üç katı büyüklüğünde akılı sizde bulmuş insanlar bir an gelir ki kendini toplayınca haksızca o an ne konumda ve nekadar üzüleceğinizi düşünmeden  gene bir saçma sapanca cıkardıkları cıngar anında hesap sormaya kalkarlar. Komedi

Arşiv bunları tutsun ben çabuk unuturum üzüntüleri, bana hep hatırlatsın. Hatırlatsın ki hayatımın en önemli anını yalnız geçirdiğimi buna ikinci bir sefer izin vermeyeceğimi, umrumda olmadığını, hiç birşeyin benden bebeğime vereceği üzüntüden önemli olmadığını hatırlıyım. Cumartesi gündüz bana hiç olmadığı kadar burdayım diye tekme atan minik adam gelmeni öyle istiyorum ki, varlığını bilmek bile bana güç veriyor çok hemde..

25 Şubat 2011 Cuma

Sağol be

-Basket topu yutmuş gibisin
Sağol be
-iyilik iyilikkkkk
:P

24 Şubat 2011 Perşembe

rüya işte

Ben gördüğüm rüyaları çoğunlukla unuturum zaten hatırladıklarım dizi film gibi olanlar. Ama geçtiğimiz cumartesi Şubat'ın 12'sinde ilk defa rüyam da Bebi'yi doğurduğumu görmüştüm. Sapsarı 3 numara saçlar, masmavi iri gözler öyle güzel bir bebek ki bakmaya doyamıyoruz çok etkisinde kalmıştım.
Dün gece gene gördüm bu sefer doğuma hazırlık anımı, hastaneyi, yapayalnız Supermario ile bir başımıza elimizi kolumuzu sallayarak girip hadi doğurayım diye beklediğimizi, Lost'da Claire'i muayene ettikleri odalar gibi soğuk ve ürpertici bir yerdi. Doğan Bebi'nin bu sefer siyah saçlı minicik yumuş yumuş birşey oldugunu gördüm. Temizlemek için alıp götürdüklerinde geri getirdikleri bebek 80-90 cm boyunda 5-6 aylık cocuk kıvamında iri bir bebek ve biz güya benzin almak için durdugumuzda ben bir bakayım niye ağlamıyor bu çocuk diye hamle yapınca farkediyorum. Eve gidince aileler heyecanla bizi bekliyor ama kimse bu 1günlük cocuk neden bukadar büyük demiyor. Anlatyorum bu cocuk bizim değil karışmış hastanede diye herkes bana sen lohusasın karıştırıyorsun diyor. Bebeğin suratı bize hiç benzemiyor. Eczaneye götürüp diyorum ki bu bebek bizim değil kimse inanmıyor 1günlük bebek bukadar büyük olmaz neredeyse direkt anne baba diyecek, eczacı sizin çocuğunuzu kimbilir kime verdiler çok zor bulunur alışın diyor. Ya da bir ay bekleyin sünnet yaptırırken kan testi yaptırır sizin mi değil mi anlarsınız diyor. Ne alaka işte rüya.

Sabah uyandım ne etkisinde kalmışım, supermario'yu uyandırıp anlattım bir heyecan
"o Bebi bizim değildi aşkım" diyorum ses yok güya beni dinliyor
" aşkım bizim değildi anlamıyormusun"  diyorum ses yok.
"Sen beni dinlemiyor musun"  dedim horlamaya başladı
" aşkım"! diye bagırınca
"değildi değildi" dedi. 
"Ne değildi dedim
" kopmuşum ben biran ne diyordun sen?
yok bişi demiyordum karışmış rüyamda Bebi'miz
"hee rüya işte aşkım benim takma"
peki

23 Şubat 2011 Çarşamba

Yeni Düzen İçin Şart

Eski modumuza döner gibi olduk ya Supermario'nun normal iş çıkışları sayesinde, her gün birşeyler yaparak geçiyor vakit. Dün yemeğe davetliydik Supermario'nun annesine, uzun olmuştu görüşmeyeli. Bebi'ye kıyafetler almış bir parçada pişti olduk aynı şeyi beğenip almışız:) Ben değiştiricem benim aldığımı farklı birşeyle onun aldığı kalsın. Çok geçe kalmadan geçtik eve kaçgündür geç yatıyoruz ikimizde sızıp kalmışız koltukda.
Ben arada uyanıp Supermario'ya seslenip n'pıyorsun deyip uyumaya devam ediyormuşum, çok sayıklıyorum uyku halindeyken bazen ağzımdan birşeyler kaçırcam diye ödüm kopuyor :P Çok şükür gizli saklı çok yok ama şu süpriz yapmayı planladığım şeyleri anlatırsam diye korkmuyorum değil. Bazen o da maymunluk yapıp bana sorular soruyormuş neyseki şimdiye kadar temiz çıktım:))

Hava ikigündür yağmurlu İstanbul gene buz kesti, bu aylarda en çok havanın güzelliğine inanıp açan çiçeklere üzülüyorum nasıl boyunları bükülüyor bir anda.

Dünya çok karışık anlarından birinde gene, Ortadoğu fokur fokur diktatörlükle yönetilen ülkelerde halk birer birer isyana geçti. Tunus, Mısır ve şimdi Libya. İkisi 30 yıldır ülkeyi yöneten isimleri devirdi başlarındaki  ama Libya'da askeriye halkın yanında olmak yerine Kaddafiye destek vermeye devam ettikçe gücü azalmadan sesi yükselmeye devam ediyor. Libya'da yaşayan Türkleri Bakanlık özel sefer düzenleyerek ülkeye getiriyor. Bence bu adımlar halkın bağımsızlığını kazanması için kesinlikle gerekli, biraz kanlı ve huzursuz bir dönem olsa da özgürlüklerini kazanmaları demokrasi'nin gelmesi için şart. Ki bukadar karışılıktan sonra politikalarının oturması, insanların yeni düzene alışması en az 10-15 yılı bulur. Libya'da kısa zamanda en az Tunus ve Mısır kadar başarılı olur umarım.


Bu arada banyo duvarındaki resimler serisi bu kareyle son buluyor:)

22 Şubat 2011 Salı

akşamm

Supermario 18,30'da çıktı çekirdek kadro toplandık. Çok keyifli geçen bir akşamdı arkadaşlarımızla.
Yedik, içtik, çok çok güldük, inatlaştık, komalara girdik yarıştık, kaybettik, süründük.
e süperdi.

21 Şubat 2011 Pazartesi

3. Kare

Bu haftasonu biz, banyo duvarında olan resimlerden 3. karenin tamamlanacağına çok az kaldığına inandık artık. Bebi'nin tekmeleri pıt pıt değil bariz hissedilir oldu çünkü pata küte girişiyor artık:) Supermario en net hissettiği anlardan biriydi özellikle cumartesi akşam. Kahvaltıya arkadaşlarımızı ağırladık. Hemde en sevdiklerimizden çat kapı gelenlerden. Saatlerce masada keyif yaptık,  sohbet makara geçti vakit. Dışarı çıktık dolaştık, bebi'ye bulduk birşeyler gene duramadık. Bu arada yatağını bulup geçen hafta almıştım e -bebek'ten ama daha Türkiye'ye giriş yapmamış bugün arayacaklar geldiğinde alabilirsiniz diye. Akşam maç'a hazırlandık atmosferi hissetmek için maçtan 1saat önce eve girdik. Uydurmasyon fondü'mü kurdum görüntü ofsayt olsa da lezzeti birebir aynı meyvelerimi itinayla kestim. Yaz'dan çilekleri buzluga atmıştım zamanı geldi çıkarıp yedim. BJK - FB maç 'da süper güzeldi 4-2 yendik. Keyfimiz tavan haftasonu keyifle geçti.

18 Şubat 2011 Cuma

İstedim

Bir önceki akşam biz onlardaydık dün akşam da onlar bizde:) Turtiler vardı akşam yemeğe geldiler. Önceki gün karşıya geçmek için öyle hızlı evden çıktık ki biri gelse hırsız girdi sanacak eve. Bir de kombi'den su mutfaktan hole kadar akmıştı supermario vanaaları kapatıp holün halısını mutfaga sıkıştırıp evden koşar adım çıkmıştık.  Dün akşam tabi o eve gidince ortalıgı mı toplıyım yemeğe mi gireyim bilemezken Jet hızıyla hepsine yetişmeye çalıştım. Patates püresi, köfte cıkardım buzluktan, şehriye pilavı ve salata hazırladım, hünkar beğendiyi yaparken onlar geldiler zaten. Pınoşun da bir çorba yaptı hemen. Supermario da 22,30'da gelecekti bi baktık o da süpriz yaptı kaçmış :)

Bebi super hareketliydi, hatta en hareketli oldugu andı diyebilirim. Devamlı tekmeler ardı ardına keyfi yerindeydi sanırım.Yemek, sohbet, ps3 derken yarım olmuş saat evlerine döndüler ben de pertim çıkmış şekilde uyudum.
Bugün eve gidip bir duş sonrasında full uyumak ıstıyorumm.

17 Şubat 2011 Perşembe

Şaşırdım

Son dakika 18,30'da çıkıcam değince ne yapacağımı şaşırdım. Aylar aylar oldu bu saatte çıkmayalı hem de haftaiçi. Hemen plan Avrupa yakasına geçtik Turtilerle buluştuk. Önce göbüşü doyurduk, alışveriş derken Avm'nin kapanma saati gelmiş bile. Özlemişiz de bayağı olmuştu görüşmeyeli. Onlara geçtik. Haftasonu Cumartesi günü bir planımız vardı mekanı aradık yerler doluymuş bir sonraki haftaya kaldı. Azcık kafa dagıtalım demiştik olmadı. Bu hafta başka biryere gidelim diyorum ama aklıma gelmiyor biletix'e baktım yakın zaman da güzel bir organizasyon yok en iyisi 1ay sonrasına. Zaten mart ayı kutlu hafta :) yoğun geçicek. Akşam Turtilerde kaldık zaten öyle geç yattık ki sohbet muhabbet saati anlamamışız bile.

16 Şubat 2011 Çarşamba

wuuuu

Sabah sabah neler yedim anlatsam mı?
pofidik poğaça 2 tane
sonra badem ezmeli çatlak kurabiye
Sonra lezzetli lezzetli börek
4 koca bardak su
nefes alacak yerim kalmadı, yakında vinçle taşıyacaklar beni :p

14 Şubat 2011 Pazartesi

Hem Hem Hem

Geçen yıl bugün, böyle geçmişti  :)
Bu yıl hem kandil, hem fenerbahçe maçı var, hem sevgililer günü.
Ozaman bugünkü temennim şöyle
 İnançlarımızın artarak çoğaldığı, bol skorlu sonu lehimize biten, aşk dolu bir gün olsun bugün:)

11 Şubat 2011 Cuma

300 gram:)

Ben 58,5 kg.'dayım senin payın 300 gr. :) 22 cm olmuşsun. Ultrason da esnedin, el salladın. Artık renkli 4D ultrasonlara bakabiliyorum yüzün daha anlaşılır kıvama gelmiş belli oluyor gözlerin minicik burnun. Dudakların kalın baba'na benzeyecek kesin:)
Dr.'dan çıkar çıkmaz Supermario'ya mesaj attım bugün özel olsun istedim çünkü hakikaten söz uçuyor yazı kalıyor. Benim o'na 2002 yılında attığım mesajları bile hala saklıyor, sen de kal istedim o en özel anların arasında. Hala 4d ultrason fotoğraflarına bakıyorum suratımda kocaman gülümseme. Eve gidip Sevgilim'e göstermek için can atıyorum. Hadi akşam olsun.

10 Şubat 2011 Perşembe

baloncuk

Yarın doktor randevum var 19. haftaya giriyoruz seninle. Akşamları nasıl tekmeliyorsun. Her defasında mide asidim yukarı çıktı içimde yüz bin baloncuk var sanıyorum. Sonra elimi karnımın üzerine koyup seni dinliyorum. Mucize diyorlar ya hep gerçekten öyle. Yaradan'ın varlığına hergün bir daha inanmak ve şükretmekten başka bir şey gelmiyor elimden.
Bitanecik Sevgilim, artık beni öper öpmez bir de göbüşe öpücük konduruyor, seninle konuşuyor. Bizi duyduğunu biliyoruz gel istiyoruz. Daha 4 ay var ama şimdiden hayatımızı sana göre ayarlamaya başladık bile. Dün arkadaşıma uğramıştm bebeğinin yatağı tam benim istediğim renklerdeydi almak için akşam  apar topar mağazanın kapanışına 10 dak. kala girdik içeri ama o renklerden kalmamış gelmezmişte. Nasıl üzüldüm anlatamam. Hep abidik gubidik renkleri bir araya koymuşlar ben düz renk istiyorum ya da enfazla iki renk ama göze hoş gelsin. Almadım tabiki diğerlerini, içime sinene kadar bakmaya devam edicem altı üstü bir yatak ama... .Detaycı birinin oğlu olacaksın.

Ben bunları yazarken bile nasıl tekmeliyorsun içimde tsunami çıkmış gibi.

foto

9 Şubat 2011 Çarşamba

3'e doğru

Dün erken kaçtım şirketten havanın büyüsüne kapıldım resmen.
Dolaştım alışveriş yaptım biraz bebi'ye biraz kendime bu sefer.
İçimde birşey kıpır kıpır yok bebi değil bir enerji var kabıma sığmıyorum sanki.
Havadan kesin resmen sarhoş etti güneş.

foto

8 Şubat 2011 Salı

masmavi

Artık akşamları çıktığımda hava masmavi ama hala servise bininceye kadar kararması geçmedi. Haftasonundan beri bir de müthiş güzel kanım kıpır kıpır.

 Dün akşam Kadıköy servisine bindim iş çıkışı Aku'yla buluştuk. Önce karnımızı doyurduk sonra alışveriş-gezmece -makara gırgır ayaklarımızda takat kalmamıştı Supermario ile konuştum daha yarım saat var gelmeme dedi 21,30'u bulacaktı gelmesi son bir mağazaya daha bakalım dedik.

Tam çıktık kapıdan telefonun hemen ardından, Supermario meğer gelmiş de bizi arıyormuş oralarda Mango'ya Koton'a falan bile bakmış :)  o bizi görünce direkt kırdı dümeni böyle rastlaşarak değil cö öö öö diye süpriz yapmaya geliyormuş meğer.  Bir yemek faslı da onun için oldu. Sohbet muhabbet bol bol gülmeli  bitirdik akşamı. Önce Aku'yu evine bıraktıkordan biz eve geçtik. Bebi'ye aldıklarımı Supermario'ya gösterdim bayıldı o da. En büyük zevkim bu aralar :))

7 Şubat 2011 Pazartesi

Korsan Jack

Cuma gece sabaha karşı 04,30'da geldi Supermario. Tam 1 milyon yeni sipariş varmış. Bu gidişle ben onu dogum sonuna kadar zor görücem:) Cumartesi ve Pazar izinliydi öyle güzel geldi ki. Yıllık izin gibi. Boyuna uğraştım onunla şekilden şekile soktum:))
İki gün'de 180 km yol yaptık İstanbul için de çok da güzeldi hava şansımıza (wfi) bolca gezdik akşamları bol bol ps3 oynadık parmaklarımıza sancı girene kadar,
Pazar sabah yıldaş geldi kahvaltıya 16'ya kadar bizdeydi o gittikten sonra biz dolaşmaya çıktık. İstediğim gibi erkek bebek pantolonları bulamıyorum aklıma çok güzel birşey geldi onu yapmayı düşünüyorum bu gidişle.

 Bu arada pobik ağrları sıklaştı hamilelikten kaynaklı, akşamlar çok ağrılı geçiyor. Netten biraz baktım genel de 30'lu haftalarda olurmuş benimki 16. haftadan beri var. Pazar akşam KfY'nun evlerindeydik. Sohbet muhabbet güzel bir akşamdı.

4 Şubat 2011 Cuma

çatlak seni

Müthiş deli gibi kaşınıyordu, artık tırnaklar yetmeyecek kadar.
Dün akşam farkettim kılcal damar gibi kırmızı kırmızı olmuş .
Hep korkuyordum sizden, moralimi de çok bozdunuz hayat boyu birlikteyiz artık
hoşgeldiniz çatlaklarım, bedenime sahip olabilirsiniz ama sevgime asla, sizi hiç sevmiycem.

3 Şubat 2011 Perşembe

gereksiz işte

* Hiç hoşuma gitmiyor yeni tanıdığım biraz vakit geçirdiğim insanlara hayatımla ilgili neredeyse her detayı anlatmak. Karşıdaki a derken ben z'ye kadar anlatmış oluyorum. Ne gereksiz bir huydur bu.

* Geçtiğimiz akşam annemlere gittik uzun zamandır gidemiyordum kediden dolayı. Evin tadilatı bitmiş çokgüzel olmuş yeni mobilyaları da gelicek oh süper. Nisoşka kediyle birlikte babasına geçmişti yarıyıl tatilinden dolayı. Annecim evi temizletmiş kıyı bucak ben rahatca gelebileyim diye. Ama çok koyuyor istediğim an gidememek. Ne gereksiz birşey oldu bu kedinin orda yaşaması, o var ben yokum işe bak.

* çok uykum var gözaltlarım resmen balon oldu zaten çok yatkınla şişmeye iki uykusuzlukta hemen hareketleniyorlar.

*bugünün perşembe oluşuna inanamadım yarın olsun istemiyorum ben ya:)

2 Şubat 2011 Çarşamba

upss tarifiz bişi var burda :)

Aslında almıycam çok demiştim ama dayanılmıyormuş. Gözüm hep birşeyler arıyor. İşine yarasın yaramasın seneye giyer diye atıyorum sepete. Mutluluk tarifsiz sanırım ben bu bebek olayında en çok bunu sevdim birşeyler alıp onları giyeceği günü hayal etmek, bunu bununla giyer diye düşünmek süper keyifli. Çok kaptırmak istemiyorum kendimi ama elimde de değil :)
Dün aldıklarımızın minik bir kısmı, erkek kıyafetleri kısıtlı kızlar kadar genişdeğil seçenekler orjinal birşeyler  görünce gözlerim kocaman açılıyor:))
 Şimdi bir de fötr şapka bulsam 5-6 aylık bebek takabilcek kadar hehe biliyorum hayal ama umut dünyası işte:)

1 Şubat 2011 Salı

biz neler yapardık

Anahtar deliğe girdiğinde çıngır tıkır sesi beni mest ediyor. Hemen salona geliyor bir öpücük sonra ver elini eşofmanlar. Daha hızlı hareket ediyoruz e vakit çabuk geçiyor 22:00'den sonra her dakika uykuya yakınlık birbirimize ertesi güne kadar elveda demek.

Kafasını omzuma, eliyle bebi'ye dokunup "biz neler yapardık be aşkım, tiyatroya giderdik, akşam yürüyüşe caddeye cıkardık, birlikte yemek hazırlardık, kek yapardık, oyun oynardık, misafir ağırlardık, misafirliğe giderdik şimdi birbirimizi zor görüyoruz dedi. Öyle duygusal öyle içtendi ki.

Uyuya kalmışız konuşurken...