29 Nisan 2011 Cuma

Puzzle Mübarek

Minik evimize 3. kişiyi sığdırmaya çalışma hallerimiz devam ediyor. 2 gün rapor alıp Supermario ile evi düzenlemeye giriştik. İkea'da beğendiğim yatak odasındaki mobilya'ya uyup sırıtmayan o 6 çekmeceli komodin'i aldık. Bildiğin puzzle Supermario parçaları takana kadar canı cıktı. Ama değdi çoğu şeyi sığdı içine biraz tıkış tıkış olcaz ama olsun artık napalım en azından derli toplu duruyor. 26 nisan'da aylık muayene için doktora gititm. Kapıdan görür görmez beni artık kabadayı gibi yürümeye başlamışsın dedi:)
Dertliyim daktır dedim pubik ağrılar çok bastırıyor sünnetlik çocuklar gibi oldum. Kontrol etti dogum kanallarım açık değilmiş çok şükür ama o ağrılar da bebi baskı yaptığı için olurmuş. Ben hala hamile gibi davranmıyormuşum bunu kaç kişi söyledi, tez canlıyım biraz ondan sanırım oturup yatıp bekleyemiyorum. Bir ordayım bir burda. Bir sandalye tepelerinde bir  orda bir burda. İğne verdi rahatlatırmış. Bir de ben kendimi 27. hafta'da sanıyordum meğer 30'daymışım. Kaçırıyorum şu haftaları nasıl şaşırdım  11 hafta kalmış hiçbişi kalmamış gerçekten. 1,750 gr. olmuş büyüyor çok keyifli ben yedikçe ona gittiğini bilmek :) Bebi'nin çuku'larını daha doğrusu süslerini ve bademlerini aldık geçen hafta. Bu hafta ev düzenlendi. Çoğu şey bitti çok şükür.  Dün akşam işleri bitirince hem karnımı doyurmak hem biraz insan yüzü görmek üzere biraz dolaşmaya çıktık yemeğin üstüne tatllıyı her nekadar tüketmemem lazımsa da ama bunu haketmiştim minik bir cheescake'den zarar gelmez:) 2 gün evde olunca Supermario ile resmen eski günlerimize döndük bu gün birbirimizden ayrılp işe gelmek çok sıkıcıydı. Ayrıca yarın güzel birşey oluyor sabah erken başlıycak bana. İyiki açmışım seni blog dedirten.

25 Nisan 2011 Pazartesi

Plan yapmaya gelmiyor

Az önce bir şey okudum Laçin'in yazdığı, moralim çok bozuldu unutmaya çalışıyorum. Allah miniğin ailesine sabır versin. Demoralize olmamak için düşünmemeye calısıyorum. uf.

Aslında güzel şeylerden bahsedecektim.

Fotoğraf makinamın kablosunu unutunca kaldı.
Akşam yemek olarak 4 portakal 8 salatalık 1yeşil elma 1kivi yedim.
Yarın bebi'nin muayene günü ögleden sonra doktora gidicem sonraki 2 gün de rapor alıp evi düzenlemek istiyorum. Bakalım hayırlısı.

22 Nisan 2011 Cuma

Savrul

Bu gün çok işim var şirkette. Sabah yataktan kalkmamak için cok direndim ama el mahkum. Öğlen toplantı olmasa gelmezdim kemiklerim acıyor resmen. Akşam eve giderken aklımda bir duş alıp yemeğimi yedikten sonra yayılmak vardı ama ne mümkün yemek sıfır, yapmak için takatim sıfır, karnım deli gibi aç çamaşırlar katlanmak için bekliyor kirliler makinaya girmek için can atıyor.
 Çamaşırları atıp mutfaga girdim atıştırmalık hızlıca birşeyler hazırladım uydurmasyon soslar yapmaya bayılıyorum bruschetta yaptım 2dilim çavdar ekmeğine ve bol ama cok bol salata yanına. Sonra duş sonra çamaşırları as katla derken zaten saat 22:00 olmuştu bile. Supermario gece de mesaideydi onu salonda koltuga kıvrılmış beklerken Siyaset Meydanı'nı izlerken uyumuşum. 02,30'da geldi o kadar  zamana kemikler iki büklüm olmaya iyi dayanmış bile.

Arayıp işyerine sövmemek için zor durdum. Supermario'ya saydırdım bir dünya ama o n'yapsın daha çıkacak bir sürü mal varmış yüzde billmem kaçını yapmışlar. Her ne kadar elinde olmadığını bilsem de O'na alttan alır gibi davranmadım, rahatlamaya ihtiyacım vardı. Bir de evle işyerinin arası çok çok yakın hemen gelebiliyor uzak olanlar kaç kat daha zorlanıyorlar. Kabus bu patronlar cidden kabus.

Yarın annemle bebi'nin çuku'larını almaya gidicez hava güzel olursa.

Hamilelikta bebeğin tam hareketlerini hissetmek için en doğru zaman 6. aydan sonra kesin kararım.
Öncesinde de hissediliyor ki bebi hep fıkır fıkırdı ama şuan büyük çok büyük tekmeleri  karnım bir oraya bir buraya savruluyor şuan:)

21 Nisan 2011 Perşembe

Doğ Bebi

Akşamları oyalanacak birşeyler bulup erken uyumamaya çalışıyorum. Dün akşam da bol üretimli geçti. Supermario geldiğinde koltukda şekerleme moduna geçmemiş olunca konuşabilecek zaman kalıyor artık doğuma az kaldığından bahsediyorduk 2 küsür ay kalmıştı ama daha ne dolaplar ne ev ne kalan ıvır zıvırlar 3 kişilik bir yaşama hazırdı.

Ben daha şekerlerine bile başlamadım gidip seçmem lazım vs vs. Hararetle yapılacakları günlere bölerken konu o şekilde kapandı ve uyuduk.
Gece rüyam'da doğum için apar topar hastaneye yattığımı o sırada çikolata ve diğer eksikleri kafama taktığım için suyumun geldiğini hatta bittiğini ama hala bebi'nin doğmadığını, 2 gün hastane odasında yatıp artık dr.'ların hadi evine git şuan doğmak istemiyor diye beni eve gönderdiklerini, eve gidip neden doğmuyor bu çocuk içerdeki su da bitti nasıl hala tekme atabiliyor diye düşünüp ağladığımı hatırlıyorum.

Kabus gibiydi gazete başlıklarını okuyabiliyordum doğmayan inatcı bebek yüzyıllarca annesinin içinden  çıkmamaya yemin etti! hadi bebi doğ diye karnımı mıncıklamam ise rüyanın en çaresiz anları olarak kayıtlara geçsin.

20 Nisan 2011 Çarşamba

Meydan'da

Dün akşam program baskaydı aslında ama iptal olunca ben kendimi dışarıda olmaya öye hazırlamıştım ki hemen yeni bir plan yaptım. Supermario'ya söylediğim de bir kükredi ne gerek var eve git ortalık karışık diye. İstanbul hakikaten çok karışık bir kaç gündür, Haziran da genel seçim var ve kan döken insanları temsil eden isimlere Yüksek seçim kurulu yasak getirdi. Böyle olunca Taksim ve Aksaray'da eylemler başladı sancılı günler yani. Her ne kadar bizim oturduğumuz yere uzak olsa da olaylar gene de can sıkıcı tabi.
Sonunda anlaştık ikna oldu ben gittim. Bu sefer kimseye haber vermedim çünkü kendi kafama göre gezmek istedim, çok severim zaten yalnız dolaşmayı sakin sakin. 18:00da Meydan Avm'deydim Supermario'nun gelmesin 4 saat vardı ve vakit çok bol bol dolaşırım derken olmadı çoğu yere bakamadım bile. Mehter takımı gibi 2 ileri bir geri dolaşınca ee 7.aya giriyorum yoruluyorum oturuyorum vakit geçiyor.

Önce yemeğimi yedim sonra aralarda yorgunluk çayı ve Bebi'nin kalan ihtiyaçlarını ölçüleriyle not aldım akşam denedik haftaya iki gün rapor alıp Supermario ile evi düzenliycez farkında değiliz ama son 2 ay artık harekete geçmeli dedik. Daha eşyaları yıkanıp yerleşecek.
Öyle güzeldiki sindire sindire heryeri gezdim sonra Market alışverişini de yaptımve Supermario'yu bekmeye başladım o da işyerini protesto ediyor :))sakallarını uzatıyor 4. haftaya giriyor izinsiz 22:00 mesaileri yani uzun zamandır görüşemiyoruz yüzüne dikkatli mi bakmamışım nedir o spot ışıkların altında gözüme öyle sakallı geldi ki zaten ilk defa bukadar uzattı sevmedim seni git eski Supermario gelsin diyorum :p

Karnı açmış o da yedi yemek sonra açık havada oturup birer kahve içtik gece yarısına doğru eve geçtik. Ayaklarım kopuyor sandım çok yorulmuşum ama değdi daha sık yapmalıyım bunu.

18 Nisan 2011 Pazartesi

Ivır Zıvır

Hafta sonu benim için uyuşukluktan ibaretti. 2 gün evden çıkmadım resmen kendimi tv kür'üne soktum. Seyahat ve yemek programlarını izlemeye bayılıyorum. Her birini tek tek izledim.  Aş Kendini, Gülhan'ın Galaksi Rehberi (bu kızı çok ama çok laubali ve geyik bulsamda değişik yerler görmeyi sevdigimden izliyorum) Ayna (daha mütevazi olmakla birlikte gene yer görmek için izlediklerimden ) Ve baba Ayhan Sicimoğlu Renkler tekrarına dahi denk gelsem kesin izlerim. Adam'a hastayım bitiriyor beni. Home Tv'de Avrupa Tatili diye bir program var 200€ 'ya haftasonu bir avrupa ülkesinde kalacak yer yemek gezmek vs o rakamı aşmadan tatil yapıyorlar bu da sevdiklerimden. Bloomberg Ht'de arada denk geldiğim bir program var tatil yerlerini adaları tanıtıyor ne yenir ne içilir nerde kalınır tarzı alt yazılı o da güzel.
Bir de yemek programları yakınlarda güzel yerler varsa not alıyorum deli gibi.
Vedat Milor'un Ntv'deki Tadı Damağımda Kaldı ve Mehmet Yaşin'in Cnn Türk'deki Yol Üstü Lezzet Durakları tam benlik. Çantalarını taşımaya hazırım yanlarına alsalar keşke.
Show Plus'da Jamie Oliver,  dehşetle izliyorum çabasına hayran kalıyorum, fastfood yemekten bünyesi şişmiş insanlara baktıkça şaşırıyorum. Home'da gene fix menü var o da güzel.
Bir kaç program daha var adlarını unuttuğum böylece geçti vakit. Ah şeker problem olmasa neler yapardım mutfakta ama tatlı yasak börek çörek yasak e sebze pişirmek için girmek zevkli olmuyor bur bir gerçek .

Supermario 3. haftasına girdi izinsiz ve full mesai çalıştığı. Akşamları 1,5 saat özlem gideriyoruz o da ben uyumamış olursam. Az kaldı diyorum ama bitecek gibi değil ha bire geliyor yeni siparişler diyor. Tr'de de satışa çıkmadı paso yurtdışına gidiyor ağız tadıyla gösterememek de kötü ürünleri tr'de satılmayınca.

Kısaca sıkıcı bir haftasonuydu işe geliyim diye beklediğim:)

Bir de tatili satın aldık kaçamak olanı. Haziran başı kaçıcaz Turtilerle. Havalar düzelir umarım o zamana kadar. Şuan 13 derece ve şakır şakır yağmur var.

15 Nisan 2011 Cuma

Uzatmalar

Gıdıklıyor,
kavanoz varmış gibi çalkalanıyor ,
Yüksek sesli müzikte müthiş tepkiler veriyor.
Maç izlerken gene fıkır fıkır
hep karnımın sağ tarafında çoğunlukla hareketleri ilk tekemesini hissettiğim günden beri,
o içerde döndükçe elimi karnıma koyduğumda hissedebilmek süper bir duygu
kemiklerini dahi hissedebilmek mucize.
kendini geriyor bazen,  ayaklarına dokunabiliyorum.
kaşıntılar 2 haftadır dindi arada  nadir oluyor. Zaten elle kaşımak yetmiyordu
6ay boyunca Tarak ve kumanda kapağının arkasıyla kaşıyordum. Ağlatacak kadar kaşıntıyı başkası anlatsa abartıyor derdim kabus gibiydi, O bile kesmiyordu ya.
Çok şükür.
Tarih geliyor az kaldı 90+3'deyim sanki. Uzatmaları oynuyorum.
Şuan hissettiğim hareketlerini ve bu hissiyatı kaydedebilsem, öyle bir sistem olsa. Zaman geçince unutmaktan korkuyorum.
Supermario dışardan dahil olmaya calısıyor her akşam oğlum diye konustukca resmen vuruyor. o bir kaç dakika ben gün içerisinde her dakika iç içeyim.Öyle güzel ki bana özel show'u.

14 Nisan 2011 Perşembe

Dinlenmek Lazım Arada

2 gündür evde yoktuk. Benim akşamüstü Avrupa yakasında işim olunca, Supermario da iş çıkışları oraya geldi, Turtilerde kaldık. E öyle olunca erken yatılmıyor. Gece 03'den önce uyumadık, gece yarısı kumru siparişleri, ps'da turnuvalar, gözümüz kapanır halde direnerek oturmalar. Sabah kargalarla uyanış derken 5'er saatlik uykuyla geçti vakit. Dün akşam eve geçtim, Önce markete uğrayıp alışveriş yaptım sonra evde olmadığımız halde nasıl tozladıgını anlamadığım evi topladım, ardından yemek hazırladım derken Aku geldi yemek yerken oturunca farkettim çok yorulmuşum. Yattığımız yerden Hürrem night yaptık, Bebi doğduktan sonra ınga night olucak bunlar uyandıkca sırayla pışpışlıycaz dıyorum.
Bu gün resmen gözlerimden uyku akıyor kaç günün yorgunluğu. Ve dün gece ilk kez yataga yattığımda karnımın vücuduma ağır geldiğini farkettim. Çok çok çok yorgun bir şekilde yattım. Sağa dönemedim sola dönemedim çıkarıp yerinden şifonyere koyup sabah geri yerine takmak istedim göbüşü. Bugün ve yarın mümkünse kıpırdamak dahi istemiyorum. Cumartesi kızlarla buluşucaz enerji toplıyım. Gerçi benim bu ruh halimle son dakika gene vazgeçebilirim.

13 Nisan 2011 Çarşamba

Zap Hayata

Dün koşturmacalı bir gündü. Bazı şeyler benim kontrolümde olmadan hız kazandı. Yaptığın şeyin takdir görmesi güzel, güzel kapıların açılması çok hoş. Herşeyin bir sebebi neden oldu diye düşündüğümüz aslında. Sanırım çalışmıyor ya da öğrenci olsaydım daha çok vakit ayırabilirdim ama zaman sınırlı kalan vakitleri doğru kullanmam gerekiyor öncelik sırası her zaman biz" o yüzden tam istediğim gibi kanalize olamasamda gittiğim yerlerde keyifli vakit geçirmek yeni insanlar tanımış olmak mutlu ediyor beni.
Hepsi blogger hepsi hergün merak ettiklerim Yassi, Seda, Ayça, Hande, Yasemin, Gözde, bir de isimsizler :)) hepsi ya sesini duyduklarım ya gördüklerim. Blog güzel şeylere vesile olmaya devam ediyor.
Seviyorum bana kazandırdığı İçtenliğine çıkar, kıskançlık, cin fikirler karışmamış arkadaşlıkları, hamilelik sürecim de desteklerini, ruh halime motivasyonlarını, heyecanıma aynı oranda heyecanlarını, tavsiyelerini,  blogdan kopup hele bir adım ileriye taşıyıp gerçek yaşamda da kafamızın uyuşması ise tadından yenmiyor.

3yıl oldu bloglayalı ama öncesi sıkı takip ediyordum sevdiğim bloglara yorumu maili ihmal etmiyordum. Şimdi kurulan bağlar sıkı sıkı yani daha da ileri taşısın  arkadaşlıkları.

12 Nisan 2011 Salı

Nasılsın Nisan

Şemsiyesiz dolaşılmayan, sabah yağan akşam üstü güneş açan nisan, çok kalpak çıktın bu yıl.
Sana inat bahar kelebekleri kondu bile içime.
Tatil planlarına başladık kaçamak ama doğuma gitmeden kaçıp gelcez birkaç günlüğüne son kez karı&koca.
Mayıs sonu haziran başı. Hadi nazlanma artık toparla kendini sen de.

11 Nisan 2011 Pazartesi

Mühim Olmaz Olur mu :)

Vakit yaklaştıkca ihtiyaç listeleri bir bir madde madde yazıldı, fikirler alındı, tecrübeler itinayla dinlendi. Derken en tempolu alışveriş başladı. Cumartesi günü aslında annem de gelecekti ama nezle olunca kaldı bana geçmesin diye, Supermario işten izin aldı, yağmur yağacak diye beklerken şansımıza hava süperdi ve kendimizi bebi'nin battaniyesinden küvetine, çorabından, tarağına, ilk defa duyduğumuz doğal banyo süngerinden, yıkama tobasına vs. gibi onlarca ihtiyacını ararken bulduk. Ama en önemli şeylermiş, burun pompası deyip geçmemeliymiş :)

Gün içinde en çok zikrettiklerimiz; biberonun deliği büyük, bunun şu rengi yok mu, hayır mustela en iyisiymiş, at sepete, daha şuna bakıcaz, yoruldum, karnım acıktı, yağmur yağmasa, ay patladı patlıcak hava, gene acıktım, susadım, diğer baktıklarımız mı daha iyiydi, ay ablamı arasak mı, yakıştı mı? yok ne 9'u ben daha 6,5 aylığım, yok ne 8'i ben 6,5 aylığım, evet bazılarının büyük oluyormuş, maşaallah sizinkine benim ki erkek. Ups!

Haftanın ikinci balıklarını mide'ye gömdük. Dilimiz dışarda evin yolunu tuttuk. Eskik biter mi bitmez. Ama çoğu bitti sanırım. Ben o aldıklarımızı daha nasıl sığdırıcam bilmiyorum kapsamlı şekilde evi yeniden şekillendirmemiz lazım. Şuan herşey poşet poşet ve poşet içinde. Akşam Kfy'lara geçtik yemeğe davet etmişlerdi. Pazar Supermario gene çalıştı mesaileri devam ediyor mayıs'a kadar da edicekmiş. Dün akşam Survivor'ı izlerken pizza yiyorlardı Allah'ım bir kaşar ancak bukadar güzel görünebilirdi. Saat 23:00'de Supermario pizza almaya gitti kapanıyormuş pizza hut'da son müşterisi olmuş. 2dilim yedim ne iyi geldi.

Bir de gece uyku tutmadı sanırım 02:00 falandı canım erik istiyor diye kaldırdım onu amacım eğlenmekti sadece:p Gerçekten mi? dedi evet dedim. Gözü kapalı kalktı giyinmeye. O an işler kontrolümden çıkmaya başladı, Şaka demeye korktum :P Nasıl desem nasıl desem derken şakaaa dedim. Boğabilirdi beni sanırım beni. Hahaha güzeldi ama. Aş ermesemde mış gibi yapmak da güzelmiş:)))

8 Nisan 2011 Cuma

Hem Kalp Hem Beden

Gece ben uyurken sen tekme atmaya devam ediyormuşssun bebi. Supermario akşam ikimizi izlemiş uyurken. Bol bol konuşuyorum seninle, sanki bana cevap verir gibi tepki veriyorsun. Öyle hoşuma gidiyorki kendi kendime gülüyorum. Geçtiğimiz gün mutfakta yemek hazırlarken supermario buzdolabındaki 857545 tane fotoğrafa bakıp pehey ne çıtırmışsın dedi. Kendine bak sen ne kadar çocukmuşsun dedim. İşte fark burada erkeklere çocuk kızlara çıtır denir küçükken dedi. Annelik havası çökmüş üzerime öyle diyor kendisi:)). Korkularım hala devam ediyor sana layıkıyla bakabilecekmiyiz diye ama İyice havaya girdim sayılır.
Hayal etmeye başladım artık. Pobik ağrılar zorluyor zaman zaman , kaşıntılar dönem dönem bastırıyor göbüşe, kramplar hergece bacağıma giriyor istisnasız, ben oldu vücudumda bir çok noktada, oturduğum yerden kalkarken resmen aşağı doğru asılmışsın gibi hissediyorum.  Gün boyu fıkır fıkır halinle seni unutmak imkansız. Artık harekelerini söylemeye cekiniyorum kafama girdiler nazar değecek diye diye. Yeşil elmaya verdim kendimi tatlı yiyemiyorum madem, işe de öglen yemeklerinde ıvır zıvır yemiyim diye evden yapıp getirmeye başladım yeşil mercimek, kısır, karnıbahar haslama, ıspanak, pırasa, börülce en sık yediklerim. Meyve yemeği ve su içmeyi unutuyorum hep .puf. İşte böyle son gelişmeler :)

Somon Peşine

Dün akşam üstü tam çıkışa dakikalar kala aklıma İkea'nın somon balığı düştü. Bu hafta yememiştim zaten balık onun bahanesiyle İkea'ya gitmeye karar verdim. Supermario Pazar gününden beri full çalışıyor mesaide. Akşam o geldiğinde ben uyumuş oluyorum. Bu akşam en azından uyumamış olurum vakit geçer diye Nezzz'le birlikte buluşup, bizim Kurum'un neredeyse İstanbul'un heryerine olan servislerinden birine atlayıp İkea'ya gittik. Yemeği yeyip neredeyse İkea'nın bahçesinden geçilen evine kahve içmeye cıktık. Zaten onun mutfagında bile oturmak yetiyor bizim salon kadar  ve yeşilliği bahçeyi havuzu gördüğü için direkt yaz moduna sokuyor. Çıkış o çıkış sohbet  muhabbet saat hızla geçmiş 22:00 olmuş bile. Güzel bir akşam oldu.  Supermario iş çıkışı aldı beni karnımız acıkmış meğer gidip o saatten sonra birşeyler yeemek için dolaştık. İyi oldu bana 4 gündür evden işe, işten eve geliyordum kendime geldim:)

7 Nisan 2011 Perşembe

CM101MMXI

Yani bu adam için kim ne dese az. Ben aylar öncesinden almıştım bileti  yer bulmak imkansız. Ki hak vermedik değil. Show başlamadan daha çıktı sahneye, spontane esprileriyle ağzımızı kulaklarımıza yapıştırdı. Çenem ağrıdı hakikaten artık mimiksiz gülüyordum program boyunca. 2,5 saat hiç durmadan güldük. Abartılı derecede komikti. Yakın olup sahneye göz kontağı kurabilmek güzel. Hoş o kime baktıgının farkında değildirde ben göz göze geldikçe mutlu oluyordum :)) Yalnız koltuklar koca göbüşe dar geldi. Eminim arka sıramda oturanlar benim devamlı kıpraşık hareketlerimden rahatsız olmuşlardır.  Bir sağa bir sola öne arkaya devamlı hareket halindeydim. Bittiğinde sorsalar neye güldün diye bitince hafızandan silinmiş gibi hiç birşey hatırlamıyorduk. Resmen Cem Yılmaz soketi beynimize soktu show bitince çıkardı öyle manyak birşeydi:P En güzel vakit geçirdiğim anlardan biri olarak geçsin kayıtlara:)

6 Nisan 2011 Çarşamba

Oh Mis:)

Yatarak eğlenmek mi? Bu bir konsept aslında ben Kuruçeşme Sortie'nin içine açıldığında duymuştum. Dışarı çıkmayı eğlenmeyi seviyorum orjinal bir yer olduğu için ne zamandır aklımdaydı Ortaköy'deki Supper Club'a gitmek nihayet yer bulup haftabaşında  rezervasyonu yaptırdık Turtilerle birlikte. Ama Supermario'nun mesaisi resmen o gün şaha kalktı. Binbir takla atarak cumartesi akşam bize katılabildi. Çok eğlendiğimiz dahası saten çarşafların üzerinde çift kişilik yatalaklarda yayıldığımız adına yakışır süper bir gece oldu.
Cumartesi resmen Yağmur yaş dolu bir gündü.Taksi bulmak imkansız mecburen Lador'la gitmek zorunda kaldık. Polis görürsek direksiyona ben geçerim şartıyla kabul ettim. Biliyorum içecekler çünkü. Beni haksız çıkarmadılar direkt masa donatıldı.
Yatarak yemek yemesi zordu itiraf etmeliyim :) 
Yemekler enfesdi, Somon'lu volovan diye yerken içinden karides'de çıkınca damağımda bıraktığı lezzete uzun süredir hasret kaldığım deniz mahsüllerine veda etmek zorunda kaldım. Bebi'ye zararlı diye. Enginar kalplerini Supermario'nunkiler dahil afiyetle bitirdim onlar sağlıklı :))
Tatlılar geldiğinde Masör ve Masözler dolaşmaya başladılar. Yattığıız yerden eğlence güzel müzik eşliğinde devam ederken   masaj yaptırıp o yataklara en güzel şekilde hakkını vermeli diye düşünen Supermario ve Pno bir güzel masajlarını yaptırdılar. Hakikaten orjinal bir gece yaşıyorduk tadını son anlara kadar çıkardık.
Gece yemek müziğiyle başlayıp vakit geçtikçe tempo hızlanmaya başladı. Işıklar yavaş yavaş sönmeye derken;
Benim Meyve Kafalar diye adlandırdığım Yabancı dansçılar biranda çıkıverdiler. Enerji müthiş arttı dans ettiler derken yatakları dolaşmaya başladılar. Bize doğru yaklaşıp Supermario'ya bakıp dudaklarını gösterip Öpücük istemeye başladı, Supermario göbeğimi okşayıp yüzüğünü gösteriyor  ama nafile Meyve Kafa, ı ıh illa öpecek boşver yapyor eliyle salla diyor:)) Yerlerdeyiz biz gülmektenn.
 Kameraya cektim eklicem rötuşlu tabiii:p Müthiş eğlendirdiler. Tüm erkekleri dolaştılar tek tek sıkıştıdıklarını öptüler:P
Saat yarımı gösterdiğinde biz loca'lardan kalkıp eğlenmek için aşağı geçtik. Ortam nasıl kalabalık tıklım tıklım. Müzik son ses Bebi nasıl hareketli. Resmen müziğe eşlik ediyor ben dans ettikçe. Oturunca kuduruyor bir ara durmuyor bu dedim Pno eliyle karnıma dokundu hareket ederken artık kemikleri göbüşten ele geliyor nasıl çekeceğini bilemedi çocuğu alıştırdınız her hafta biryerlere götürmeye baksana dans ediyor resmen diyor. Supermario'nun Ortaköy'den arkadaşları geldiler, beni gören anne karnında çocuk doğmadan clubber oldu diyorlar. Herkese maskot oldun Bebi :)
Sanırım saat 02:30'u geçiyordu Tam Boğaz köprüsünün altında Turkuaz'a dönen köprünün renkleriyle orayı bırakmak zor olsa da  sabah Supermario Pazar günü demeden çalışacağı için ordan ayrıldık. Turtilere geçtik. Makara evde de bitmedi uyku hak getire en son sabah ezanını hatırlıyorum  okadarcık uykuyla işe giden Supermario'nun mesaisi tüm gün devam etti dün ben Turtilerde kaldım eve geçmedim akşam evde olmacayağı iiçin bugün görüşeceğiz kocacımla. Bu akşamda mesaisi var ama ben evde haftasonu'nun uykusuzlugunu atmak için erkenden uyumayı planlıyorum.  Dün geç uyanıp güzel bir kahvaltı keyfi sonra gene çıktık dışarı alışverişe e yeter Beden dinlenmek istiyorr artık:)

1 Nisan 2011 Cuma

üçyüz beşyüz

Oğlum içeride parti veriyor olmalı bayağı bir coşmuş durumda.