30 Mart 2012 Cuma

tarih bunu da yazar

Şşt Sarı kafa,
9 ay bir haftalık yerden bitme,
kitap parçalama delisi,
tv kumandası bağımlısı,
ayakta durmak için çıldıran kaplumbağa
lap top düşmanı,

Ben ne zaman bir yere ayrılsam salonda sen kumandayı bulup ya ağzına sokuyor ya oraya buraya vuruyorsun. Gene o anlardan birinde Digiturk'de sinema kanalı Movie Max'i açıp Madonna'nın çıtır yıllarından kalma Kanıt Vücutlar filmini izlerken yakaladım seni. Beni görünce hiç te utanma arlanma yok kumandayı salyalarınla ıslatmaya devam ettin.
 Bundan güç alarak karnıbaharı olabildiğince hızlı yedirmeye çalıştım. O sırada supermario geldi bir bana bir filme bir sana bakarken kopmuştuk bile gülmekten. Tarih bunu da yazsın Coni.

Seni seviyorum minik uğurböceğim.

29 Mart 2012 Perşembe

Duygusal mı realist mi

Duygusallık mı, realistlik mi adını tam koyamıyorum.

Ama gerçeği arıyorum ben, her dokunduğum, dinlediğim, hissettiklerimde.

Mesela fantastik filmleri hiç izleyemem hep aklım,  aslında onun öyle olmadığı gerçeğine takılıp kaldığı için giremem o dünyaya. Mavi suratlı adam ordan oraya uçarken gayet tepkisiz kalabilirim.

Şimdi gene gerçek hayatta sorguladıklarım var, gerçek ya da doğru kim?

İnsanları anlamak ne kadar zor.

İşlerine, hırslarına, egolarına, karakteri oturmamış kim nereye çekerse oraya gidencilere, daha dün akıl verdiğin insanların bu gün sana o aklı satmaya çalışma çabalarına ya da etrafında kendi fikriymiş gibi anlatma hallerine, mütevaziliği bilmeyenlere alışmak mı sahteliği anladığın an sıyrılmak mı?

22 Mart 2012 Perşembe

Börtüböcüüü

Tam bahardayız artık bebi'yi tek bir ceketle dışarı çıkartmanın tadı enfes. Yaz gelsin şortarını giysin pofidik bacaklarıyla pıtır pıtır yürüsün hayalimiz tavan.

Günler müthiş hızlı akmaya devam ediyor. Adım atabiliyor, sıkılınca burnunu tatlı cadıdaki gibi oynatıp hızlı hızlı nefes alıyor, bu hali çok komik oluyor.

Supermario'nun eve geldiğinde yaşadığı özlem duygusu müthiş duygulandırıyor beni. Sana bu denli düşkün olmasına bayılıyorum. Çoğu hareketini babama benzetiyorum. O da bana çok düşkündü. Aklıma geliyor keşke seni görseydi diye gözlerim doluyor. Şuan olduğu gibi.

Akşam gene duramadık dışarıdaydık, uykun öyle bastırmış ki eve dönerken araba bir uyudun yatış o yatış üzerini değiştirdim oto koltuğundan çıkarmaya korkarak, hatta bomba imha uzmanı gibi itinayla bana mısın demedin pertin çıkmış :p

Eve gitmek  için sabırsızlanıyorum !

19 Mart 2012 Pazartesi

hafta sonu

Hafta sonu enfes bir hava vardı dışarıda. Cumartesi annem bizdeydi akşam üstü olmadan gitti. Biz oğluşla evde yalnızdık. Bebi doğduğundan beri maç izleyemez oldum. Supermario futbolculara bağıra çağıra maç izlediği için bebi korkuyor sesinden evdeyken ya başka odaya geçiyoruz biz oğlumla ya da supemario dışarda izliyor. FB-6s derbisini de dışarda izledi 2-2 berabere kaldık.

Pazar, aydınlık harika bir güne erkenden başladık. Bebi, ben supermario 3 kişilik mükellef bir kahvaltı yapıp attık kendimizi dışarı. Yorulmuşum eve dönünce farkettim temiz hava çarptı hepimizi kendimize gelemedik bebi yolda uyudu biz eve gelinc perte çıktık.

Oto koltuğundan indirmedik onu uyanmasın diye o şekilde yatakodasında bıraktık:)

Bebi genelde hep yanımızda olduğu için yatak odasında uyurken o, salon fena sessizdi.
Tabi uyandı başladı zıplamaya. Çok zıplak bir bebek :p

Supermario taşımaya başladı mutfağı içeriye, salatalıklar, havuçlar, cipsler, çikolatalar ne bulduysak yiyoruz ne shit boğazlıyız. Uykumuz geldiğinde anca durduk. Sabah bir dinç uyandım  anlatamam erken inseydik ayfertito ile harika kahvaltılarımızdan birini daha yapmak istiyordum ama geç indi servis.

Bu gün pazartesi sendromu falan yok gayet enerjiğim akşama da rakı balık var arkadaşlarımızla.

Daha ne olsun tadından yenmez bir pazartesi.

16 Mart 2012 Cuma

gezenti

Bence bebi kuduruk bir gezenti.
Geçen pazar gününden sonra hafta içi dışarı çıkmamıştık 4 gün olmuş. Özlediği her halinden belliydi sağı solu izledi. Tabi Supermario'nun kolları koptu devamlı kucağında dolaştırdığı için arabaya binmiyor paşam.

Doktor devamlı pozitif bir bebek olduğunu söylüyor sevmeye sevilmeye çok açık olduğunu.
Gittiği her yere birilerini tavlamakta üzerine yok.

Biz aman dokunmasınlar sevmesinler ellemesinler bir tip değiliz supermario ile o yüzden o sevilmekten çok mutlu itinayla her gittiğimiz yerde mıncıklanıyor.

Yaz gelsin iple çekiyorum kat kat giyinmeden dolaşmayı özledim.

15 Mart 2012 Perşembe

Sarı kafa büyüdün mü sen

Ben bebeklere çocuklara sevgimi maymun eşek tarzı kelimelerle gösteririm hep, şimdi daha fazla abuk subuk ne lakap varsa bebiye takıyorum. Dalga geçilmekten bir hal oldu sarı kafa.

Bence komik bir çocuk olacak yaptığımız şakalara o kadar açık ki.

Büyüdüğüne bir kez daha şahit olmak müthişti. Anneannesi, uykusu yokken onu uyutmaya çalışınca gözyaşlarıyla ağlamaya başlamış, ben de bu kadar ağlamaz gidip bakayım dedim. Gözler cin uyumaz anne deyip kucağıma aldım. Normal şartlarda beni görünce hiç tepki vermez babasına delirir bana kapı duvar :) Beni görünce bir yandan akan gözyaşları bir yandan gülücük atışı hala gözümün önünde. Mutluluğum tarifsiz oldu beni yanında bu kadar istediği için. Dakikalarca güldüm haline.

Annem sonra gel oğlum deyip ellerini uzattı böğürme tonunda höhhh yaptı erkekçe, istemiyormuş gitmek. Önce tesadüf sandık annem 10-15 kez daha aynsınıyaptı gene aynı ton busefer omuzunu oynatıp kafasını kaçırıp bana sarıldı. Benim oğlum büyümüş triplere girmiş.
Akşam supermario gelsin ona anlatayım birlikte gülelim halini diye iple çektim.

Gelişiminde kilosu boyu ayından önde gidiyor bu ay balık yedireceğim bakalım beğenecek mi. Mesela babaannesi geçen gün kereviz vermiş sevmemiş :) Supermario da birşey kaybetmez kerevizi kim sever ki diyor. Artık çığlıkları dinmiyor devamlı tiz tonda söylenme hali:) kendi kendine vakit geçiriyor ama ortamda biz olursak yoksak fazla durmuyor. bol bol video çekiyorum gündüz işyerinde izlemek enfes oluyor. Gülüyorum enerji veriyor çok mutlu ediyor . Dün akşam farkettik koyduğumuz yerin 30 cm gerisinde bulduk. Her şeyi ters oğlumun :)

Bu aylar öyle kıymetli ki ne kadar oynamasam ne kadar tadını alsam da gene çok özleyecekmişim gibi geliyor.

Kendi park yatağına tutunarak kalkıyor bir de aşağı sarkıyor bu halini 1 hafta önce gördüğümüzde çok şaşırmıştık şimdi yalnız bırakmıyoruz hiç orada. Bir de supermario ile onun neler yaptığının kritiğini yapmak gördün mü şunu yaptı böyle baktı diye bitmek bilmez sohbetlerimize bayılıyorum.

Bebi seni çoook seviyoruz, iyiki varsın sen ya!

12 Mart 2012 Pazartesi

farketmeden

Zor bir hafta sonuydu.

Gerçekten her şey geçici hep söyleriz ama yaşamak başkaymış. Hiç olmaz asla başlarına gelmez diye düşünebileceğim insanlar öyle tarifsiz bir durumdaki şimdi.

Cuma iş çıkışı gittim yanına bebi'yi bile almadan direkt geçtim. Destek olmak için, çözüm bulmak için.
Etrafımızdaki insanlar en çok benim yaşadığım olay ne olursa olsun dert etmek yerine çözüm üretmeye çalışma halimi pes etmeyişimi severler. Bu yüzden arkadaşlarım olsun ailem olsun çözemedikleri bir sorunları değişik bir bakış açısı istediklerinde akıl danışıp fikirlerime değer verirler sağolsunlar. Gene böyle bir sebeple cumartesi akşamına kadar onun yanındaydım. Cuma Supermario bebi'yi getirdi sabah işe gitti .

 Yaşadıkları öyle zor ki, karşılıklı hatalar istenmeyen bir noktaya taşıdı olayları. Ben de elimden geldiğince destek oldum ona, hatta bir iş vardı aradım onun adına konuşup işi bağladım sonra ertesi gün biz, bir de bebeklerimiz elimizde iş görüşmesine gittik onun için.  Bu gün başlıyacak mutlulugum tarifsiz inşallah güzel şeyler getirir hayat ona.
Keşke elimden daha çok şey gelse yapabilsem bir anda eski mutlu günlerine geri götürebilsem onu.

5 Mart 2012 Pazartesi

ow shit

Şubat sonu Mart başı itibariyle havalar güzel gidiyor pazar günü de enfesdi. Bebi'yi kaptığımız gibi çıktık kahvaltı yapmadan dışarı. Artık elim öyle hızlanmış ki  iş çıkışlar bebi'yi babaanneden alıp hızlıca giydirip çıkmalardan, 10dakika da çanta hazırlayabiliyorum, bebinin 4 öğün yiyeceği çorbasından muhallebisine ıvır zıvırına kadar.

Kıyamam o da pek heveslenmiş dolaşmaya normalde kucak istiyor ama gıkını çıkarmadan dolaştı açık havada.

 Yarımdı saat biz Mc yiyorduk kahvaltı niyetine:) Ben üzerimize fastfood yiyebilen biri tanımıyorum, şu an sorun yok da yaşlanınca bu kadar fastfood severliğin sonu ne olacak bilmiyorum:)
Bir ara canım midye dolma çekmişti birer posta da Şampiyon yaptık Cadde'de.
Sonra eve doğru yol aldık aklımıza çiğ börek düştü.
Aklımızda duracağına midemizde dursun dedik :p
Supermario bebi'yi uyuttu ben malzemeleri çıkardım yoğurdum bebi uyandı o sırada ben bebiyle ilgilendim o açtı çiğ börekleri sonra o bebiye baktı ben pişirdim.
İmece usulü karı koca bir shitboaz gününü daha bitirdik. Gece içilen sodalar yenilen çikolatalar.
Biz büyümedik daha bebi'yle birlikte büyücez sanırım.
 Çok güzel bir hafta sonuydu, bebinin kokusu burnumda son saatler mesai bitimine.

hmmm

Benim düşünmediğim bir detay varmış meğer
Tuku'mu okuyanlar sandığımdan daha fazlaymış :)
Amaç blog şifreleyince yalnız yazmak ya, davetli okuyucu için gelen mail adreslerini görünce gözlerim yaşarmadı desem yalan söylerim. Hem çok mutlu oldum hem üzerinize alınmayın kocaman bir handikap'a düştüm:) E tanımadığım insanlara blogu okumaları için maillerini kabul edersem ne anlamı kaldı şifrelemenin. O yazıdan sonra tüm bunların sorgusu başladı. Genel olarak aynı bu kıvamda yazmaya devam edeceğim şifreleme yok. çok buldumcuk yazmamı benim kadar bekleyen birilerinin olduğunu bilmek yüzümde kocaman gülümseme bıraktı. Çocuk sahibi olmak gerçekten başka bir ruh :)