17 Nisan 2012 Salı

Dün akşam otururken yediğimiz elmadan elinle tutabileceğin büyüklükte verdik eline. Ağzına tatlı gelen her şeyi havada kaptığından bekliyordun. Hoş buraya parantez açmalı ilaç içmeyi de cok seviyorsun minik duduklarınla kuş gibi ağzını açıp bekliyorsun vitamin ve demir ilacını kaşıkla sana vermemizi:)

Elmanın ekşitatlı halini yüzünü buruşturarak hissedip iştahla yemeye devam ettin. Bir kaç dakika sonra bir baktık elmanın hepsini ağzına tıkmışsın :)) Minik tarantulam illa o ağız dolacak. Böyle anlada Supermario yanaklarını elinin içine alıp bende parmak yardımıyla çıkarıyorum ağzına ne soktuysan. Yolda beni çeviren kadınlar oo hepsini ağzına sokmuş diyerek dehşet  içinde uyarıyorlar her zaman ki hali diyorum bir kabullenme çöktü ki üzerime sorma:)

5gün önce 5lt yağ tenekesini çekip devirdin kapakta açılmış etraf yağ oldu, sonra sana yaptığım çorbayı çekip düşürdün dün de laptop'ı çektin düştü. Sandığımızdan daha büyüdün. Tüm bunları yaptıktan sonra yüzünde ki mutluluk ise paha biçilemez :)

Geçen gün marketde alışveriş yaparken seni de market arabasına bindirmiştik, manav reyonundan geçerken amasya elması kapmışsın kaşla göz arasında ben biber doldururken emziği çıkarıp elmayı ağzına sokmaya calısırken yakaladım seni :))

Artık bezini değiştirmek çok zor. Resmen isyan çıkarıyorsun nasıl ağlamak çığlık kıyamet iki kişi zor cıkarıyoruz. Önünü dönüp ayağa kalkmak istiyorsun her şey açıktayken:p

Elektrik prizine elini sokmaya çalışırken yakaladım" napıyorsun bebi sen "dememle beni görünce yanlış bir şey yaptıgının farkındamıydın bilmiyorum korkup ağlamaya başladın, Ve artık ele avuca gelmiyorsun kayış koptu :)

Çok bencilce ama ağlaman o kadar komik ki. Dudaklarını büzük elinden oyuncağını düşürdün diye ağlamana çok gülüyoruz.

Bir de komik bir bebeksin, biz seni güldürürken bir hamle yapıp sen bizi güldürmeye başlıyorsun. Şu sıralar iş yerinde yoğun günler yaşıyoruz eve geldiğimde pertim çıkmış olsa da seninle vakit geçirmek için dakikaları bile sayıyorum.

Hafta sonu cumartesi alışverişle geçti akşam anneme geçtik o gece orada kaldık. Pazar Yıldaş'ın ev koşuşturmasına dahil olduk, bizim iki üst sokağımızda ev tuttular. Süper old

10 Nisan 2012 Salı

eski halin daha güzeldi

Tuku'nun fotoğrafsız çalakalem yazılmış hallerini hiç sevmiyorum.
Tembellik yaptığımın farkındayım, günü gününe tutulmuş 4 yıllık bir blogtan, arada bir yazılan düz yazılara geçmek okurken bile eksik geliyor.

Arşive baktım az önce Supermario'ya ne şeyler güzel yazmışım.   Okurken mutlu oldum.

9 Nisan 2012 Pazartesi

Tükürük

Bebi doğduğunda ileri derece reflüydü. Devamlı kusuyordu. Bir de tükürük yutamama problemi vardı. Daha hastanede bir morarma devresi yaşamıştık sonra eve geldiğimizde gene aynı oldu. Nefes alamayıp kaskatı mosmor oluyordu tükürüğünü yutamadığı için. Çaresizlik ve korku duygusu tavan olmuştu.

Geceler hep nöbetle geçti. Sırt üstü yatamıyor yattıgında tükürüğünü yutmaya çalışırken uyanıyordu.  Gündüz yanından ayrılamıyorduk yüz üstü yattığı için, en rahat bu şekilde uyuyordu. Ya kafasını çevirirken döndüremez nefes alamazsa diye tuvalete bile giderken tetikteydim yalnız bakmaya başladığım 20. günden itibaren. Bizim içtiğimiz reflü ilaçlarını içiyordu minicik haliyle. Ama kusmaları hiç kesilmedi. Her emmesinden sonra oluk oluk kusuyordu. Çok ağlıyordum bu kadar kusmaya nasıl kilo alacak nasıl beslenecek diye. Ama gayetde güzeldi kilosu. Kusmaları 3 aylık olmasından itibaren hafifledi ama tükürüğünü yutamama hali devam etti. Televizyon izlerken, gece yatarken hep yanımızdaydı o korku yüzünden.

 O üç ay çok zordu sonra yavaş yavaş sırt üstü yatırmaya başladım hem ben işe başlıycam bakan insanlara da zorluk olmasın hem de artık sırt üstü yatmaya alışsın diye. 5 aylık olduğunda hafiflemişti reflüsü artık. Ama dönem dönem tükürüğünü yutamama halini hep yaşadık.

Biranda kıp kırmızı oluyordu yüzü. Nefes almaya calısırken elleri kollarını can havliyle hızlıca hareket ettiriyordu. Bir çok doktora gittik soluk borusuyla yemek borusu birbirine yakın olduğu için olurmuş bu mevzu. Şuan için yapılacak bir şey yok.

Ben işyerindeyken babaannesi ve annemle kaldığı anlarda da oluyormuş. Supermario'nun haberi oluyor ama bana her oldugunda söylemiyorlarmış. Elimde değil ağlıyorum onu o şekilde görünce. Dayanamıyor kalbim şuan yazarken bile gözlerim doluyor, dün akşam gene oldu. Elim ayağım buz kesiyor ama hemen müdehale edebiliyorum. Böyle ani durumlarda  müthiş soğuk kanlıyım hiç telaş yapmıyorum. Ama ne zaman ki düzeliyor o an tüm kalkanlarım inip gözyaşlarım akmaya başlıyor. Geçti gitti ama gece çok ağladım.

Bebi o anı yaşadıktan sonra sanki kendine olmamış gibi gülmeye başlıyor ya o en büyük motivasyon işte.

Seni çok seviyorum canım oğlum.

2 Nisan 2012 Pazartesi

korku

Tortilla erkeği,
Cumartesi günü ilk korku duygusunu yaşadın.
Sen korktukça ben gülmekten yerlere düştüm.
Baş başaydık, birileri seni seviyordu elindeki peluşu, senin boyunun iki katı yaklaşık 150 cm 'lik köpeği sana doğru sevdirmek için uzattıklarında irkildiğini elini kolunu geri çektiğini önce farketmedim. Kıkır kıkır gülüyordun halbuki. Korktu galiba dediler yok canım dedim güldüm. Sen daha korkma duygusunu keşfetmemiştin ki büyümemiştin o kadar.
Kuçu annecim sev deyip sana doğru yaklaştırınca, gülmelerinin devam etmesine ek, yüzünü gıdın çıkıncaya kadar geriye çekişin aklıma geldikçe hala gülüyorum. Köpeği eline yaklaştırdım elini totona sakladın. O an gülmekten sonra aklıma gelen tek şey Supermario'nun yanımıza bir an önce gelip seni görmesiydi.
 Neyseki yetişti o ana şahit oldu. Köpeği saklayınca görmek istiyor yanına gelince gülüp korkmaya başlıyordun. Baya makara yaptık hakkında soğan erkeği bilesin. İşin enteresan yanı korktuğun halde gülmeye devam edişin.

Pazar da sensizdik. Çok özledik seni. Supermario çok özel bir şey olmadıktan sonra bırakmayalım artık bebi'yi dedi. Anneannen ve kuzenlerinle kaldın biz yokken, bizim seni, senin bizi görünce mutluluğun tarifsizdi. Fok balığı çırpnmaya başladı. Bir de Fotoğraftaki gibi babanla evde tur atıp duruyorsun, salon hol arasında geziyorsunuz. Yorulmak yok aksine oturunca isyanlardasın. Çok komik o yerden bitme yürüyen halin.

Seni Seviyorum karıncam.