2 Temmuz 2013 Salı

bazı sırlar

Bugün aslında dün gece emrh'larla ne kadar güzel vakit geçirdiğimizi yazacaktım,
ama öğlen bir arkadaşımla yemekte buluştuk ve gündemim tamamen değişti.

Bana bir akıl danışmak istediğini söyledi. Genelde çevremdeki çoğu insanla böyle paylaşımlar yaşadığım ve sağolsunlar fikirlerime güvenip yorumumu merak ettikleri için açıkcası anlatacaklarını çok merak etmedim tahmin ediyordum çünkü anlatacağı çoğu şeyi az çok.

Sancılı bir süreç yaşıyorlar eşiyle. İkisi de canım kadar sevdiklerimden.

Anlattıklarından sonra içimde iki şey kaldı.
Ben bu bildiğim şeyin vicdan azabıyla nasıl yaşarım. onun bana verdiği sır omuzlarımda yük, boğazımda yumru oldu.
İkincisi de, şahsen hayatta her şeyin bilinmesi taraftarı olmadığımı anladım. Bir taraf telafisi olmayan bir şey yaşadıysa, yaşadığı ona kalmalı. İtiraf etme aşamasına girip karşı tarafın masum kalan düzeni bozulmadan üzülen insanı, insanüstü çabayla geri kazanmalı.

çok üzgünüm, zaten çok ağladım. moralim çok bozuldu.

hatalı tarafın elle tutulur yanı kalmamış ama geri dönmek istiyor. üzülen taraf ise biraz daha güçlenmiş artık olmaz bu iş diye kabullenme aşamasına geçmişken, hatalının tekrar dönmesi olayın seyrini değiştirebilirdi. Ama hatalı taraf bizim bildiğimiz kadar masum hatalar yapmamış ciddi hatalar yapmış:(  üzülen taraf hataların bu kadarını tahmin dahi etmiyor.  Hatalı taraf benden yarım bekliyor üzülen tarafı geri kazanmak için.

Ben ise keşke bilmeseydim diyorum. Şimdi her yüzüne baktığımda aklıma gelecek.
bildiklerimi bilmiyormuş gibi davranıp üzülen tarafa nasıl diyeyim döndü kabul et diye. Olaylar masumiyetini yitirmiş. Diğer taraftan hatalı taraf anlattığı kadar pişman mı hatalarından ya nefsine bir daha yenik düşerse.

çok sıkıntılı.. Allah kimseye yaşatmasın