22 Ağustos 2012 Çarşamba

bayram kuduruğu

Bebi'li 3. bayramı geri de bıraktık.
Bu bayram bir yere gitmeyip aile ziyaretleri ve dinlenmeyle geçti. Bizi gören herkes hayırdır siz tatile gitmediniz mi diye takıldı bol bol.

Oğlum artık her şeyin daha farkında biz gittiğimizde arkamızdan ağlıyor. Bu arada ilk bilinçli kelimesi "dede" oldu :))

Ne anne ne baba ilk kelimesi dede. Baba da diyor ama çok bilinçli değil biraz tekerleme gibi yapıyor onu. Bana artık dış kapının mandalı muamelesi yapmayı kesti. Beni de istiyor, talep edilmek ne güzel şeymiş :) 1 yıl boyunca hiç umursamadıgı için beni, önemsenmek çok hoşuma gidiyor. Elimden tutup kapıya götürüyor. Devamlı bir gezmek isteme hali, kime çektiyse :) Eteklerime tutunup bana gelmek istiyor benimle vakit geçirmek istemesine çok mutlu oluyorum Supermario gene hala favorisi ama bana da pas veriyor artık. Ama en çok dedesini seviyor ona karşı sevgisi überyüksek. Evden çıkar çıkmaz onların evine bakıp dede diye sayıklamaya başlıyor.

Fena çenesi düştü devamlı bir söylenme hali bıdır bıdır sayıklıyor. Hala çok sosyal, yabancılık çekmiyor kimseye karşı. Gittiğimiz yerlerde mutlaka kendi kendine takılmak istiyor.

 Bebi'nin burnuna burnumu sürtürek muni muni diye bir oyun uydurmuştum aylar önce. gel muni muni yapalım değince burnunu getiriyor, gözlerini hafif kısarak bekliyor yapayım diye.

Gözümüzün içine baka baka tv gidip kapatıyor, playstation'ı kapatıp cd'yi alıp kaçıyor bu hallerine çok gülüyoruz ama komik tekrarlamasın diye ciddi olmaya calısıyoruz. Anne baba olmanın sadece makara olmadığı anlardan bu işleri sevmiyorum ama yapıcak bir şey yok doğruyu yanlışı bilmesi için sesimizi yükseltmemiz gerekiyor bazen.

06:00'da uyanıyor tüm tatil boyunca bayramda 6'da kalktı saat 10 olduğunda biz tüm günü bitirmişiz gibi hissediyorduk. Nasıl bir enerjiyse onda tık bile olmuyordu.
Supermario Yıldaşla oturup pes oynarken gidip aralarına oturuyor bu hali çok komik bir ona bir ötekine bakıp duruyor. Zaten yıldaşı çok seviyor.

Kendi kendine oynamayı pek sevmiyor ilgisini enfazla 5 dakika çekiyor elindeki her neyse sonra yeni şeyler isityor. Bu yüzden yolda arabada iken sıkılmadan dursun diye yanımda çeşit çeşit meyve oyuncak alıyorum sıkıldıkça yenisini veriyorum, şebeklik yapmaktan bitap düşüyorum.

Supermario ile dilimizdeki en büyük laf bebi. Hep şükrediyoruz yanımızda olduğuna ailemize öyle güzel bir tat verdi ki. Onunla 7/24 geçirdiğimiz dolu dolu bir bayram tatili oldu biz ona o bize alıştı bırakıp bugün işe gelmek çok koydu gene. Canım bebi akşam olsa kavuşsak seni seviyorum.

13 Ağustos 2012 Pazartesi

hayalkırıklıkları da bizdendir

uzun zamandır hatta çok uzun zamandır bu kadar büyük bir hayal kırıklığı yaşamamıştık.
Cumartesi neler düşünürken birden tepetaklak oldu her şey.
İlk defa bebinin sesi ağır geldi kulaklarıma,
ilk defa tek kelime çıkmadı ağzımdan.

sonra kaybettiklerimizi bir kenara bırakıp motive olmak zamanı dedim. önce kendimi toparlayıp sonra supermario'ya en kötü gün bugünse bugünde yanyanayız bebeğimiz var sağlığımız yerinde hayatımızda eksilen bir şey olmadı kalk çıkalım kafamız dağılsın diye evden çıkardım.

İkimizde bir ruh gibi olmuşken gene bizi şenlendiren bebi oldu gelip yanımıza gülücükler atması elimizden tutup gezmek istemesi o ruh halimizi dağıttı. Sonra yemeğe çıktık dışarıya biraz dolaştık yıldaşlar davet etti onlara gittik ardından gene dışarıya çıktık bir şeyler içtik sonra gene onlara geçtik gece 3'ü geçiyordu eve geçtiğimizde.

Sabah, erkenden uyanmayı planlarken bebi fosur fosur uyuyunca evden cıkması 10,30'u buldu. Atladık arabaya yıldaşlarla şile'ye gittik. Deniz kum güneş iyi geldik unuttuk derken Supermario'nun alyansı denizde kayboldu :( Buna çok üzülsem de hiç üzgünmüş gibi değildim bir önceki gün yaşadıklarımız tüm üzüntü eşiğimi alıp götürmüş olsa gerek gayet eğlenmeye devam ettik.

kaybettiklerini düşünüp üzülmek bana göre değil. Yeni mutluluklar bulmak, yeniden umutlanmak lazım.




3 Ağustos 2012 Cuma

yaz bitiyor

Yaz geldi geleli evde durmadık desem yeri.
bebi sağolsun gece uyanıp gündüzmüş gibi takılıyor zombi gibi gidiyorum işe,
o yorgun insan ben değilmişim gibi akşam için 87 plan yapıyorum, eve girişimiz istisnasız yarımı buluyor. Çamaşırları gece 01:30 asıp bulaşık makinasını o saatte boşalttım tempo çok sıkı
iş-ev-bebek-sosyal hayat hepsini 24 saate sığdırmanın  meşakati de olsun biraz

bıd bıd söylenmekten başka bir şey yapmayan insanları oldum olası sevmedim onlardan olmayacağım. Çok şükür sağlığımız yerinde yorgunluklar gelip geçici.

Yaz başında her günü haftasonu gibi yaşayacağız dememişmiydik

Zaten Yıldaşlar üst sokağımızda her akşam birbirimizdeyiz neredeyse, sonra EEK'lerle gidip geliyoruz onlar da iki alt sokağımıza taşındılar tüm sevdiğimiz arkadaşlarımız burnumuzun ucundalar. böyle olunca en sevdiğim çat kapılar bol bol oluyor.

Dün bebi'yi erken(!) 21,30'da uyutup karı koca nargile keyfi yaptık. Saat 00,30 Supermario yeni kömür hazırlıyordu nasıl özlemişsem evde yayılarak içmeyi .

Hafta sonu yoğun geçecek, uzun kmler bizi bekliyor.