13 Ağustos 2012 Pazartesi

hayalkırıklıkları da bizdendir

uzun zamandır hatta çok uzun zamandır bu kadar büyük bir hayal kırıklığı yaşamamıştık.
Cumartesi neler düşünürken birden tepetaklak oldu her şey.
İlk defa bebinin sesi ağır geldi kulaklarıma,
ilk defa tek kelime çıkmadı ağzımdan.

sonra kaybettiklerimizi bir kenara bırakıp motive olmak zamanı dedim. önce kendimi toparlayıp sonra supermario'ya en kötü gün bugünse bugünde yanyanayız bebeğimiz var sağlığımız yerinde hayatımızda eksilen bir şey olmadı kalk çıkalım kafamız dağılsın diye evden çıkardım.

İkimizde bir ruh gibi olmuşken gene bizi şenlendiren bebi oldu gelip yanımıza gülücükler atması elimizden tutup gezmek istemesi o ruh halimizi dağıttı. Sonra yemeğe çıktık dışarıya biraz dolaştık yıldaşlar davet etti onlara gittik ardından gene dışarıya çıktık bir şeyler içtik sonra gene onlara geçtik gece 3'ü geçiyordu eve geçtiğimizde.

Sabah, erkenden uyanmayı planlarken bebi fosur fosur uyuyunca evden cıkması 10,30'u buldu. Atladık arabaya yıldaşlarla şile'ye gittik. Deniz kum güneş iyi geldik unuttuk derken Supermario'nun alyansı denizde kayboldu :( Buna çok üzülsem de hiç üzgünmüş gibi değildim bir önceki gün yaşadıklarımız tüm üzüntü eşiğimi alıp götürmüş olsa gerek gayet eğlenmeye devam ettik.

kaybettiklerini düşünüp üzülmek bana göre değil. Yeni mutluluklar bulmak, yeniden umutlanmak lazım.