29 Nisan 2013 Pazartesi

haftasonu mu geçti tır mı geçti belli değil

Cuma akşam dışardaydık arkadaşlarla.
Arkadaş grubumuzdaki tek çocuklu çift biz olduğumuz ve bebi hep tek olduğu için artık o da alıştı kendini büyük sanıyor. küçük adamım benim. yalnız puseti almayı unutmuşuz oyy diyorum.
Sırayla herkes bebi'nin peşinde birimiz dinlendi birimiz yedi. 5 kişi seferber olduk arkasında.
Ama özlemişiz oksijene doyduk deniz çimen arasında.

Cumartesi akşam da bebi'yi anneme satıp Supermario ile ikimiz çıktık dışarı.
Önce gezdik sonra bir şeyler atıştırdık en sonda biraz eğlenmek için bir yere girdik, öyle yorulmuşuz ki bir de supermario çalışıyordu c.tesi benden geçmiş diye diye dans etti. Harika geçti vaktimiz ama böyle bitmedi tabii.

Eve geldik saat 02:00 uyuduk ettik bebi'yi giydir yatağına yatır derken 02,30 yatağa sürünerek girdik. ve ertesi sabah 6,30'da bebi odasından koşarak babaaaaaaaaa diye uyanmasını rüya sandım ama değildi. Bir önceki haftasonu ben rahat uyuyaym diye supermario bebi'yi alıp sabah 07'de dışarı çıkmıştı. Arabayı yıkamaya götürmüşler, markete gidip alışveriş yapmışlar ve kahvaltı hazırlamışlar bu hafta aramızdaki yazılı olmayan sözleşmeye göre:) ilgilenme sırası bendeydi. Göz kapağım yer cekimine yenik düşüyor açmak istedikçe kapanıyorken bebi de pazar sabahları klasik olan yatakda  3'müzün oynadığı bebi'nin çoraplarını çıkarıp ayaklarını yorgana saklayıp çorabını supermario'nun yüzüne atma çığlık kıyamet gülme oyununu oynadık. Ama ben tek başıma bebi'yi kesmedim. Babam ıh ıh dedikçe supermario'nun uykusu bölünmesin diye içeri geçtim. Kahvaltı yaptırdım ona hızlıca ve tv'nu açtım. Akşam içmiş olmanın uykusuz olmanın ayaklarımın altındaki damarların tepinerek dans etmekten hala pıt pıt atıyor olmasının etkisinden olsa gerek salonda içim geçmiş 15 dakika. 9,30'a doğru tukuu sesiyle zıpladım koltuktan, bebi daha yeni katladığım tüm çekmeceleri indirmiş. Cama tırmanırken Supermario farkedip beni çağırmış. kaptığım gibi içeri aldım supermario uyusun diye onunda uykusu bölünmüş yatmadı daha fazla geldi yanımıza.

Ekmek gazete almaya gitti onlar ben de kahvaltıyı hazırladım. Bir geldiler küsüşmüşler birbirlerine. Bebi ağlıyor supermario daha götürmiycem diye söyleniyor:)) Bebi araba delisi. İlla oturup vitesle oynasın direksiyonu çevirsin. Bunu keşfettiğinden beri oto koltuğunada oturmuyor. Binmesi bir dert arabaya inmesi bir dert. Tamam oynasın diyoruz ama doymuyorda direksiyona.  Öyle olunca bebi oynamak istemiş supermario hadi yeter kahvaltı yapıcaz demiş anlaşamamışlar haha. İkisinide öpüp biraz pohpohladım hemen kendilerine geldiler :p

Paza kahvaltıdan sonra supermario nereye gidelim dedi yok dedim canım almayayım ben. Yorgunum. Çok isteyince dayanamadım hazırlandık. Dışarısı cehennem sıcağı sanırsın nisan değil ağustos. Açık havada dolaşacaktık ama gözümüz sıcakta yemedi vazgeçip önce Buyaka'yı gezdik öğleni geçmişti saat yemek yedik oradan mutfak alışverişini yapmak için real'e geçtik Meydan'a. Saat 4 ve ben çoook yorulmuştum. Eve gidelim dedim kabul görmedi  teklifim. Cadde'ye gideriz gitmeyiz derken bir baktık cadde'deyiz. Akşam yemeğini yedik hızlıca sonra arkadaşlarla buluşup maçı izlemeye gittik. şaka gibiyiz. bebi hala uyanık bu arada sabahın 06:30'undan beri. Enerjimiz sanki 32 saat uyumuşuz da tepemizdeymiş gibi full. Gece çıkacakmış acısı bilmiyoruz tabii. Zıpladık hopladık bebi maskot oldu kendine arkadaş da buldu onlarla oynadı. altını yeni değiştirmiştim ama kaşla göz arasında altını taşırarak halletmiş değiştirecek yer de yok bulunduğumuz yerde. O şekilde arabaya kadar gittik saat olmuş 23:00 bebi hala uyanık.Uyumadı uyumadı. Hala koşturuyor zıplıyor. Arabaya koyduk pıt dedi gitti. Tam oh dedik eve girmek için arabadan çıkarınca uyandı zınk gözler cin gibi. Hepi topu 10dakika kapalıydı halbuki gözleri. Temizleme el yüz yıkama operasyonu uykusunu daha da açtı, supermario maç yorumlarını rahat izlesin diye sıra onda olmasına rağmen ben uyuttum. benim İçim geçti o uyumak bilmedi. Sonunda nakavt oldu ama gece yarısını geçti vakit. Ardından evi toplamaya başladım gecenin bir vakti her tarafta döküntüler. Supermario bilgisayar tv arazı gidip gelirken uyuyakalmışım koltukta.

çooook yorgun olarak işe geldim bugün. kafam çalışma masasına en yakın mesafede sürttü sürtecek :) söylenmek için değil bu yazdıklarım herşey tercih meselesi evde sukunetle oturmak veya gezmekten yorulmak. Biz hep b şıkkındayız.
yorgunluğundan, zorluğundan, uykusuzluğuna kadar her dakikasından çook zevk aldığım bir haftasonu oldu.

bahar geldi artık kışa kadar aynı tempodayız.