16 Ocak 2012 Pazartesi

körebe

Cuma iş nasıl yorucuydu, beynim bedenim gözlerim eve gittiğimde yoktular. Artık netleşmesi gereken şeyler açıklığa kavuşsa. Bence hayatta en kötü şeylerden biri belirsizlik. Hayırlısıyla hakkımızda ne doğru olacaksa onu yaşayalım. Bebi'yi görünce tabi o ruh hali dağıldı biraz.
Sonra cumartesi yılın ciddi yağan ilk kar'ı yağdı sulu mulu ama lapa lapa.Tutmadı tabi ama güzeldi izlemesi. Bebi'yi peteğin üzerine battaniye serip üzerine oturttum yağan karı geçen arabaları izledi zevkle gıkını çıkarmadan. Sonra elektrikler gitti  İstanbul'un bir çok yerinde 3 saat boyunca, tramvay metro çalışmadı. Kombiyle olunca evler el mahkum bir süre sonra soğuyor içersi hem bebiyi idare et hem üşümemeye çalış zordu. Artık takatimiz kalmamıştı 3. saat sonunda geldi neyseki. Yemek için dışarı çıktık dolaştık iyi geldi kafa dağıtmak için.  
Pazar tam 7,30'da kalktı bebi mama yaptım biraz oyalandı, yatagındaki oyuncaklarla oynadı 8,30'a kadar idare ettim sonra Supermario aldı içeri gitti ben uyudum biraz. İçeride baba oğul Lefter Küçükandonyadis'in ölüm törenini izlemişler. Azılı bir FB taraftarı daha geliyor. Hava tam kış güneşiydi soğuk ama güzeldi. Önce dışarıya çıkacaktık Cadde'ye sonra güneşi kaçırdık çıkanada kadar 14,30 olmuştu. Yemeğe gittik biraz dolaşıp alışveriş yapıp döndük geç olmadan 18,30 gibi eve. Bebi her gittiğimiz yerde istisnasız maskot oluyor. Ya gülücük atıyor tavlıyor ya ben fotoğraf çekerken kımıldamadan beklediği için kahkahaların muhatabı oluyor. Öyle alıştı ki onun fotoğrafını çekmeme resmen poz veriyor artık. Dün koçtaş'ta Supermario gel babacım değince bir gidişi vardı kucağımdan ellerini açarak bu bir ilkti kayıtlarda yerini almalı.

10günü geçmişti yıkamıyorduk bebi'yi hasta olduğu için. Öksürüğünün çoğu geçti hırıltı bitti göğsündeki dün yıkadık. O kadar aradan sonra suya karşı temkinliydi çırpınıp durdu fok balığı gibi. Suyu seviyor korkmasın diye çok uzatmadan bitirdik. Maksat rahatlasın.

İşlerimizi bitirdik ayaklarımızı uzattık karı koca keyif yapıcaz derken körebe oynamaya karar verdik biranda. Bebi mama sandalyesinde oturuyor bizde körebe oynuyoruz. Supermario'nun gözlerini kapadım attım arenaya. elleriyle beni bulmaya çalışırken ben de gülüyorum falan başladık bir iki derken bir çığlık bir kıyamet nasıl ağlıyor yüzü duvara dönüktü bizi göremeyinc mi korktu dedik çevirdik bize doğru yeniden oynamaya başladık. Bu sefer benim gözler kapalı. Yok yırtıyor resmen kendini :p nasıl ağamak hemen yanına gidip sakinleştirdik ben gözümdeki şalı kafama doğru sıyırmıştım gözlerini şala dikmiş bakıyor ondan mı korktu acaba bilemedik. Aldık kucağımıza sakinleşirdik yanımıza oturttuk. Az önce ağlayan çocuk o değil sanki nasıl mutlu Limonata. Supermario diyor ki; oğlum bir körebe oynatmadın ya helal olsun. :p