Gündüz sipariş etmiştim akşam süprizsiz gelme diye.
Bunu söylerken aklımdan geçenler yaptığı getirdiği hiçbirşeyin önemi yok aslında ne biliyim hani küçük cocuklara mum üfletirler ya pasta geldiğinde üflerken mutlu olsun alkışşş yapılsın o mod'dayım. Cola'yı saklasın, maydanoz'u çiçek şeklinde versin, kibritten mum yapsın, pazargünü yaptığı yemek tabağına ketcapdan kalp'de kabulum olurdu, aynı numarayı ikinci kere çekse bile nasıl mutlu olasım vardı, nasıl vardı anlatamam.
Aslında sabah ayfertito kocaman paket gofret almış masama bırakmış,
Msn'de ileti cümbüşlüğü yaşanmış ama genede kesmemiş demekki.
22:30'da gelicem değince iyi dedim daha çok vaktin olur düşünmek için.
Geldi, eli boş üzerine saklıycak yeride yok. Hoşgeldin dedim kafam önümde.
Hani süpriz demekle dememek arasında gidip gelirken demedim. sessizlik.
Hadi giyin dedi süprise gidiyoruz dondurma yemeğe, o dakika giyinmeye basladım sanki az önce 200 gram dondurmayı ben yememiş gibi, o sessizlik de benim start düdüğünü beklemiş halimdi.
23:00 oldu bile saat biz evden cıkana kadar Cadde'ye gittik tıklım tıklım heryer, gündüz sıcaklardan kacanlar akşam toplanmışlar sanki. Heryer dolu boş bulduğumuz ilk yere oturduk dondurmalarımızı yedik, 01'e doğru kalktık. Tüm yorgunluguna ragmen bana vakit ayırmasına bayılıyorum.