6 Ekim 2010 Çarşamba

Hafif Bir Yokladı, Gene Gelicek

Ayın 3'ü pazar günü İstanbul'da 4,4 şiddetinde Marmara odaklı bir deprem oldu. Biz hissetmedik ama hisseden çok. Açıkcası o an ve sonraki günler umursamasam da, dün akşamdan beri içimde bir endişe oldu. İçim hiç rahat değil, bu düşünceyle elbet yaşanmaz ama herşeyi çabuk unutuyoruz bu gerçek.

Hem bireysel hatalardan da değil ölümler hep devlet politikası yüzünden adamlar Japonya'da 10 küsürlük depremleri atlatıyor burunları kanamıyor. O'na göre yapılaşma var.

Ya bizde 50 Lira kagıdın arasına koy en olmayacak imarı onaylasınlar. Kendi evim sağlam olsa da ki deprem yönetmeliği var ama genede hiç güvenmiyorum, annemin, benim ve supermario'nun çalıştığı binanın, arkadaşlarımın, sevdiklerimin, yol da giderken yanından geçeceğim herhangibir yerin hiç bir garantisi yok. Gerçi kader de varsa nereye gitsen bulur ama realist davranmak istiyorum. Bile bile 10 yıl içinde gerçekleşecek depremi bekleyerek yaşamak ölüm tarihlerini bilmeye eşdeğer.

Hayır karamsarlık değil sadece 1 kaç saniyeliğine gerçeği hatırlamak.
Ne gereksiz geliyor herşey.