27 Haziran 2011 Pazartesi

doğum hikayem

Herşey hazır son dakikaları sayarak çıkıyoruz evden Annem, ben ve Supermario sabah 07:30'da . Geceyi uykusuz kapatarak son jübilemi yaptıgımı sanıyorum ben. Sabaha kadar sağa dön sola dönle geçiyor vakit çünkü. Evden çıkmadan son karelerde çekiliyor annemle. Ailecek en özel anımızı yaşamaya gitmek neyle karşılaşacağımızın hayalini kura kura o yolun bitmesini beklemek müthiş bir duyguydu. Ben her önemli mevzuda oldugum gibi gene aşırı sakinim gene. Nedense bu bana hep oluyor ne gözyası ne hyecean gayet rahattım. Hastaneye vardıgımızda bizden önce gelen fotografcımızla tanıştık. Odaya çıkmamız bir kaç kare fotoğraf derken vakit yaklaşmaya başladı. 8'e doğru beni hazırlamaya başladılar. Dogum bıraz daha geç olacaktı, aile fertlerine boşuna kalkmayın 7'de 2 saat olacak doguma rahat rahat gelirsiniz diye tembihlerken apar topar girince ben hazırlanmış ameliyathaneye inerken malesef giriş anımı göremediler.

Ameliyat kıyafetlerını gıyıp sedyeye yatttıgımda kesın duygulanırım dıyordum ama gayet rahattım gene. Öyleki etrafa gülücükler saçıyordum o anları kameraya ceken supermario stressten kusacagını söylüyor şimdi anlattıgında çaktırmamak için elınden gelenı yapmış :) Ameliyathaneye kadar Annem supermario ve fotoğrafcı eşlik ediyorlar. Supermario ve anneme bir öpücük kondurup yanlarından ayrılıyorum. İlk defa ameliyathane görüyorum dedikleri kadar var soguk bir yer aynen filmlerdeki gibi. Hala çoğu şeyin farkında değilim acaba rüyamı diye aklımdan geçiyor. Doğumun gerçekleşeceği kısıma alıyorlar. Tanıdık bir yüz görmek öyle önemli ki dr.'um nerede dıye düşünürken fotoğrafcıyı görünce bir rahatlıyorum. Beni epidural sezeryan için hazırlıyorlar. O sırada yalnız hastane ekibi var ve müthiş canayakınlar müzik çalıyor herkesin keyfi gayet yerinde. Ben zaten sakinim. Mutlu mesut tek endişem olan belden ine anına geliyor. Anestezi uzmanı dünya tatlısı her aşamayı anlatarak yerini bulup yapıyor ve cidden sinek ısırıgı gibi. Hiç endişelenecek birşey yokmuş. Bacaklarımı hissetmiyorum uyuşmaya baslıyor. Hoş bu brifingleri almıştım ama bire bir yaşayınca oldukca heyecanlı. Sırayla iki bacakda ayaklarımı bu dolu bır kaba koymuşum gibi hissizleşiyor. Ve bingo dr.'um geliyor. Direkt yaşasınnn diye seslenıyorum gülüşüyoruz. Beni konuşturuyorlar. O sırada bol bol fotograf cekılıyor. Yalnız miğdemde müthiş bir bulantı istifra edeceğimi söyleyince gayet normal birşey gibi davranıyorlar ama nekadar yapmaya calıssam uyusmuş karnıma söz geçiremiyorum derken bulantı önleyici ilaçla hemen toparlanıyorum. Karnımda yapılan hiçbir işlemi hissetmiyorum dokunuldugunu bile.

Bir tek bir hareketi çok cılız bir şekilde hissediyorum diye düşünürken bir ses kedi miyavlaması gibi. Yanlış mı duydum derken tüm ameliyat ekibi duydun mu diye bana seslenıyor. Hemen yanımdaki masaya getırıp muayeneye baslıyorlar. Benim minik bebi'min sesi daha gür çıkmaya baslıyor. Göz yaşlarım ve gülücüklerim birbirine karışık hıckıra hıckıra aglıyorum. O an aklımda sadece o var. yüzünü biraz daha görebilmek hadi getirsinler diye sanıyeler belki saliseler içinde aklımdan geçiyor. Maşallahh çok güzel beslemişsinn diyor dr.'um yanakları tombul tombul dünya'nın en güzel şeyi tam basımın yanında, beni görmeden avazı cıktıgı kadar aglıyor. Annecim sanırım ilk o sırada dedim. Sen benimsin!

Yanımda biraz tuttuktan sonra devam etmek için gene yan masaya aldılar. Gözüm onlarda. Bir de evet hala supermario'ya benziyor!  10 boy küçüğü sanki.  Epidural sezeryan 15 dakika gibi kısa bir sürede gayet müthiş bir duygu yoğunluğuyla bitiyor.Ve bebi'yi ailemin yanına çıkarıyorlar, sonra yıknamka tatrtılmak üzere götürecekler onlar dışarıda heyecanla beklerken, Dışarı bir an evvel çıkıp ailemin yanında olmak istiyorum. İşlemler bitince ameliyathane'den cıkarıp daha geniş bir alana götürüyorlar. Ben içeriye verdiğimiz kamera'ya çekilen görüntüleri izlemeye baslıyorum. Bilincim yerinde herşey yolunda cok sükür herkes bir yana kaykılmışken beni kamerayla oynar halde gören dr.'lar gülüyorlar. bir süre göz kapaklarım dün geceden beri varolan uykusuzluga yenık dusuyor. Uyumuyorum ama dinlendırıyorum gözlerımı. Derken adımı seslenıyorlar hemşireler gelip benı alıyorlar. Derken çıkışta tüm ailem kapıda. Supermario ve annem en öndeler. Nasıl mutlular benı görduklerıne  uzaktan öpücükle gülüşüyoruz birbirimize. iyi oldugumu anlamalarından sonra supermario oglumuzdan bahsedıyor, gördüm çok yakışıklı, çok tatlıydı diye. İçim içime bir kere daha sıgmıyor. Biran evvel 3müz bir araya gelmek ıstıyorum.

Sedye'nin tekerleklerı hızla dönerken onlar benım yanımda koşuyorlar. Bir elim annemde bir elim supermario'da odaya kadar cıkıyoruz. İçerisi şenlik yeri. tüm sevdiklerim orada sevincimize ortak olmak için. Her birinin gözlerinin içi gülüyor. Ve oğlumu getiriyorlar sonunda. 3 kilo 720 gram 48 cm bir lokumla karşı karşıyayız. Herkes çok heyecanlı. Hemen emzirmek üzere hazırlanıyorum çok şükür zorlamadan geliyor. O emdikçe anne oldugumu kadın oldugumu iliklerime kadar hissediyorum. Müthiş güzel herşeye değecek bir duygu. Çok özel an hem fotograf karelerıne hem bizim 3 kişilik yeni ailemize bambaska bir dönem olacağının altını çize çize geliyor. Telefonlar, mesajlar, gelenler ardı arkası kesilmiyor. Çoğuyla supermario konuşuyor bir kendi bir benım telefonum elınde.

2 gün hastanede kaldık. Oda süit oldugu için hem annem hem supermario yanımdalardı. 1 hafta gibiydi sanki. Pazar itibariyle eve geçtik. İlk gün evde bayagı zor geçti detayları daha sonra yazarım artık. Bir sorun yok çok şükür bebi'nin dünya'ya alışma turlarıymış.

Bu arada bu yazı bebi'nin uyku kontrolü için uykum gelmesın dıye yarımdan berı elımde olan pc'den, suan saat 5:47 öylelikle yazılıyor :) O iyi olsun ben uykusuz kalırım sorun değil..

Bir de anne olmak mucizeye bakmak hakikaten çokkkkk özel tarifsiz birşeymiş.

Seni seviyorum bebi'm.