23 Kasım 2010 Salı

Düşün Düşün

Şuan öğlen yemeğim olan bir kalıp beyaz peynir ve mandalina ikilisiyle dünyanın en saçma yemeğini sanki fındık fıstık yer edasıyla bir yandan yiyiyor bir yandan yazıyorum.

Haberi aldıktan sonra Supermario tadını çıkaralım hiçbirşey düşünmek yok şu bir hafta boyunca demişti; yeni bir eve çıkmak? Minik evimizde 3 kişi olmak? doğum sonrasında kim bakacak ? sorularını unutmuş arada aklımıza gelsede birbirimize hiç bahsetmemiştik.

Şimdi artık iyice hisseder olduk, seslice düşünüp yanıt bulmaya calısıyoruz. Maddi manevi en doğrusu en mantıklısı hangisi onu ayarlamaya çalışıyoruz. Hakikaten çok stressli, olacağına varıyor belki ama bakalım hayırlısı.

Birde dün çok komik birşey oldu; Yıldaş' dün aradı dr.'a gidicektin  nasıl geçti dedi.
O anın büyüsüyle ona miniği bir anlatışım var ki;
yıldaş kabuklu yer fıstığı düşün kabuklarını soy işte tam okadar birşey ve pıt pıt ekranda hareket ediyor
 kalbi dedim. Ama tüm bu örnekleri nasıl verdim hatırlamıyorum. O da; yıldaş bir kase kabuklu fıstık alıp arasından boyuna göre mi seçiyoruz deyince , hı? dedim. Kızım delimisin ne kabuklu fıstığı desene herkes gibi fındık kadar diye, değince nekadar güldüm anlatamam, akşam süpermario'da anlattım o da çok güldü benim örneklerim dillere destandır zaten bu da ilk anımız oldu.

 Birde tarihe not olsun ilk hediyesini haberi aldıktan birgün sonra gene yıldaş almış birsürü giyecek kıyafet, hepsi hem kıza hem erkeğe uygun. Annem ben alıcaktım diye hayıflandı tabi. Ama şöyle 5- 6 aylık olana kadar hiçbirşey almayı düşünmüyorum bakalım nekadar tutabileceğim kendimi.