12 Mayıs 2011 Perşembe

Nasıl Büyüdün Sen

Nasıl bu kadar çabuk geçti zaman akıl alır gibi değil. Ultrason fotoğrafı sanki vesikalık gibi, ne kadar büyük bir mucizeyi içimde taşıyorum. Dün bu fotoğrafa baktığımda burnunun direği sızlamak cümlesini tüm hücrelerimde hissettim. Duygulanmamak elde değil..
Salı günü dr.'a 32. hafta'da düzenlenen son 3 haftaya kadar çalışabilir raporunu almak üzere gittim. Supermario'da zar zor izin alıp uzun süre sonra benimle dr.'a gelebilecekti. Hem bebi'yi göreceğim için hem yanımda olacağı için ekstra heyecanlıydım. Hastane'de muayene'ye girmeye 5dakika kala bir telefon, aşkım stres yapma önemli birşey yok kaza yaptım ben de birşey yok araba dağıldı biraz ters yönden gelen araç çarptı dedi. Ve o an başımdan aşağı kaynar sular döküldü çünkü dedim kolu yandığında da yok birşey demişti kesin bunda da daha büyük birşeyler oldu benden gizliyor diye düşündüm.
O ruh haliyle muayene'ye girdim. Doktor'um'dan pek memnunum samimiyetini, bilgisini hep hissettiriyor sağolsun. Geneldeki güleryüzlü halimden ziyade yüzümü asık görünce o da endişelendi karnım bile sem sert olmuş stressden. Bebi 2 kilo 414 gr. olmuş şuan 32 haftalık olmasına rağmen 34 haftada gelişimi. Erken doğum riskine istinaden iğneler verdi. Bu kadar gerilme karın sertliği hayra alamet değil diye.

Eve gittim Supermario Lador'u getirmiş ön tampon, far, kapıya kadar bayağı geçirmiş kadın. Neyse o iyi ya 1 hafta sürermiş servisden dönmesi. Her zamanki pozitifliğinde tampon çizikti bak misgibi yenileniyor no stress deyip duruyor :)

Dün tüm gün yattım işe gelmedim dinlendim ama o da mümkün olmuyor. Şimdiye dek bana nasıl geçiyor hamilelik diye soranlara hep iyi dedim ama artık Bebi kaburgalarıma iç organlarıma ciddi şekilde baskı yapmaya başladı. Gece uyudugum uykudan hiçbirşey anlamıyorum. Uyuşma oluyor düz yatıncada, sağa sola dönsem de mümkün değil hemen içerden bir çırpınışlar başlıyor. Bakalım bu 2 ay nasıl geçicek. Zor geçeceğini hissediyorum çokca.