27 Mayıs 2010 Perşembe

Sıkılırım Kopma Hemen

Pazartesiden beri akşamları yemek yerine meyve yiyorum.Sabahlarıda servisten 3 durak önce inip yürüyorum havalar güzel nasıl olsa 54'6 dan 53'e düşmüşüm. 1,6 nerdeyse 2 kg güzel rakam. Şuan elimde çengelköy badem'i sabah kahvaltımıda bu şekilde yapıyorum. Gofret almıştım o da kendimi ödüllendirme.

Dün akşam Kayınvaldeme gidip mutfaga store perde dikicektim sonra elbiseye çevirdim kot kumaştan dikeceğim için. Ama makinanın basına oturmayalı kaç sene oldu resmen bocaladım. Önce iplik topladı sonra ip kopmaya başladı, defalarca uğraştım  Ve sıkıldım bıraktım. Dikiş dikmenin en kötü yanı yanlış olunca sök bastan sirkülasyonu.Motivasyonu bitiriyor ve sıkılıyor insan. Sabrım çabuk sonuc vermeyen şeylere yetmiyor maalesef.
Okulda zaten dönem ödevleri dışında hep son dakikaya bırakırdım haftalık tasarımları. Benim hatırladıgım 3 senede bir ceket, bir yöresel kıyafet birde pantolon dikmiştim hatırlamadıgım belki 1 iki büyük parça daha vardır düz dar etekleri saymıyorum onlar her derste dikilirdi zaten. Paso çanta dikerdim nerde saçma sapan işler var hemen onların başında olurdum.

Son yıllarda paçalarımı bile terziye verıyordum ugrasmamak için şimdi dünkü hezimetten sonra nezaman otururum bilinmez. Akşam böyle geçti ve tatile nereye gitsek diye düşünerek.

Bakıyorum ciddi ciddi ilk hedefim kıprıscık bulamazsam içime sinen biryer, Karı koca ladorla yola cıkıp nerde akşam orda sabah yapıcaz bakalım hayırılısı.

resim