14 Eylül 2009 Pazartesi

Nikucum Gelmiş...

İş günleri başlar başlamaz ilk duygu haftasonunu özlemek oluyor.

Cuma Nikuşu annem getirdi şirkete. Aslında gelmesini son anda istememeye basladım çünkü Anadolu yakasında olası sel baskını  şiddetli yagmur yüzünden yetkılıler gözümü pekbir korkuttu. Servisler erken kalktı 16,30'da. Gazeteler flash baslıgıyla yayınladı birsürü dökümanı. Büyükşehir Belediyesi afet koordinasyon merkezlerini harekete geçirmiş ve büyük yıkımla beklenen sel için seçilen noktalara çadırlar bile kurulmuştu.

Ve biz masum halk! resmen infiale dogru sürükleniyorduk Yetkililerin mükemmel" çözümü insanların gözünü korkutmak olan Haber verici! yaklaşımlarından dolayı . Servis alanı mahşeri kalabalık ve insanların dilinde devamlı akşam ne olacak, Mahvolduk yandık vs. gibi cümlelerle tedirginliklerini belli ediyorlardı.
Şirketten nikucum ve onun laptop'ı kıyafetleri pijaması annemın gönderdikleri bilimum agırlıkla! hızlı ötesi adımlarla gittik nikucum devamlı teyse geldik mi teyse cok var mı diye bitmek bilmeyen soruları atıştıran yagmur bünyede varolan tedirginlik had safhadaydı.Servis alanına gitmemizle servisin gelmesi bir oldu.
Sevis de nikoş maskot oldu, heryere laf yetiştirdi. Hızına herkesi hayran bıraktı. Kimin yeğeni böyle olmasa şaşırırdık:D deyip durdu servis ahalisi. Keyifli ve hızlı bir yolculukla herzaman vardıgımız gibi sorunsuz eve geldik. Ama herkesin aklı köprüden geçerken sağa dönüp avrupa sola dönüp asya yakasına bakıp havadurumlarını karşılaştırmak nesaman patlar diye tahmın yapmaktaydı.