Dün eve gider gitmez üstümüzü değişelim Düğüne gidelim diye vakit kaybetmemeye çalışıyorum. Şemsiyeyi banyoya bıraktım o sırada hareretle birşeyler anlatıyorum odaya bir girdim anlata anlata, biricik sevgilim dizlerinin üzerinde elinde kutucuk gözleri kapalı bana uzatmış bekliyor.
Meğer herşey yalanmış düğüne gitmemiz ben hazırlanayım ki yemeğe gidelim diyeymiş. Yani düğün gerçek ama bizim gitmemiz sahte. Kutuyu açtı içinde istediğim yüzük, okadar mutlu oldum sarıldım öptüm bidaha bidaha . Bukadar organize süprizi hiç beklemiyordum. Çok sevdiğim komşu fırın'ın kahveli nutişli kurabiyelerinin içinde sunacakmış ama kurabıyeler bitmiş benimde işten gelmeme az zaman kalınca bekleyememiş. Aslında öyle vericektim'in hayal kırıklığındayken o, ben hala o anın büyüsündeydim. Kurabiye falan düşünmüyorum bile. Zaten siparişle getirtmiş, kaçgündür pusudaydım bir akşam iş var diyecektim sana alıcaktım, hazır evdeyim hemen aldım bugun dedi.
Yüzük parmağıma büyük geldi, Önce yemeğe sonra Atasay'a gittik değiştirmek için.. Birkaçgüne gelir ozaman takacağım bu güzel yüzüğü baş parmağıma..
Çok güzel bir akşamdı.. Yediği yemeğede ortamada keyif katan insanın kendisi aslında.. Eğlendiğimiz heran daha özel benim için.. Dünde onlardan biriydi
Süprizlerin büyüğü küçüğü olmaz. Hiç ummadık anda gelenin tadı bambaşka ama. Ev'de sabah uyandıgımda buzdolabının üzerinde gördüğüm birkaç cümle yazı kadar özel bu yüzükde. Yada meyveleri kesip üzerine mum takıp getirmen kadar,hele yüzünü en sevdigim şekilde komik hale getirmiyormusun bitiyorum geberiyorum gülmekten, tabaktaki tostun kenarına ketcap'dan kalp cizdigin kadar, Yada yada yada .. diye gider... Boşuna demiyorum sana tek gerçeğim herşeyimsin diye..
Seni seviyorum canım kocacım..
