Tatilin ikinci ve son günü Pazar sabah uyanır uyanmaz bavulu toplayıp Çeşme'de kurulan yanı başımızdaki köy pazarına uğradık. Domatesler aldım mis kokulu, deniz fasülyesi sonra girit kabağı, deniz börülcesi ve kabak çiçekleri aldım tam sahil kentine yakışır sebzeler.Pazarcılar esnaf değil hepsi ailece bahçelerinden getirdiklerini satıyorlar. Öyle tatlılardı ki. Adamlar İstanbul'a zor gider deseler ıslak gazete kağıdına sardılar kabak çiçeklerini o şekilde getirdim eve. Ve dün akşam yaptım zeytinyağlı olarak hm hm da hm hm olmuşlardı meşakatli ama yapması:)
Alaçatı'ya doğru yola koyulduk, Hem kahvaltımızı yaparız hem denize orada gireriz diye. Ama supermario Çeşme'de bir kartpostalda Ilıca'yı görmüş beyaz kum deniz falan bir uğrayalım istersen dedi. Tamamen şansa döndük o sapaktan. Ve çeşme'de bulamadığım masumiyet buradaydı bayıldım bayıldım bayıldım.
Önce İskele kısmını dolaştık kahvaltımızı yaptık. Her ev her sokak her detay özenle masal gibi kurulmuş. Şirince'den sonra gördüğüm en masalsı yerdi Ilıca.
Reklamlarda Maldivleri gösterdiklerinde abartmış renkleriyle oynamışlardır diyordum ama burayı beyaz kumu, turkuaz denizi Ilıca'da gördükten sonra dedim cidden doğruymuş. Çok beğendik ama Alaçatı'yı daha çok duyduğumuz için daha güzeldir diye buradan ayrılıp oraya doğru devam ettik.
Alaçatı köy havasını korumayı başarmış, Rüzgarlı haliyle surf için, yolda gene otostop çekerken aldığımız çift bize nerelere bakmamız gerektiğini anlattılar.
Bu fotoğraflarda oldukça havalı duruyor bu plaj ama sadece burası denize girmek için tek yer ve denizi taşlı. Zaten genelde butik oteller var. Sahil şeridinin büyük bölümü surf için kapatılmış. Ama gezilebiliniyor.
Otostopcu arkadaşlarımızın:P sölediğine göre milyon dolarlık evlermiş Port Marina evleri, koya sıfır teknelerle giriliyormuş önlerinden. Biz Alaçatı turumuzu bitirip Ilıca'nın denizinin daha güzel olduğuna kanaat ederek oraya dönmeye karar verdik.
Ilıca'ya girer girmez yeniden aynı konuşmalar dilimizdeydi, Özellikle Sheraton Otelin sahil şeridi müthişti.Böyle birşey olamaz İncecik bembeyaz bir kum, su cidden içtiğimiz su kadar berrak, yavaş yavaş mavi turkuaz ve lacivert olarak dağılıyor.
Yüzmeye doyulmaz ama ara verdiğimizde muz'a bindik. Grup öyle keyifliydi ki makara gırgır 15dakika denizde bir oraya bir buraya savrulduk. Ama fotograf makinamızı almamışız yanımıza diğer çiftin ve kızların makinalarındaki fotoları istedik. Mail adresimi verdim bakalım unutmayıp atarlarsa koyarım fotoğraflarıda.
Deniz öyle güzeldi ki, fanteziye bak ki alıp eve getirmek istedim, Aklımızda kalbimizde hala orada. Sezen Aksu boşuna şarkı yapmamış Kalbim Ege'de kaldı diye. 2 güne sığan süper verimli bir tatil oldu. Senelik izinlerimize kadar beni oyalar:) Supermario hala mesailerde çünkü
Dönüş yolunda İzmir'de Bornova'ya uğrayıp karınlarımızı doyurduk,
İzmir çıkışına kadar bize arkadaşlık eden bu bulutuda eve getirmek istedim, Oraların herşeyi ayrı güzel sanki.
1380 km'lik yolculuğumuz bitti ama tadı damağımızda kaldı.
Sayısal Lotoyu tutturursa Supermario söz verdi alıcak bir tane ev Ilıca'dan Shereton'ın orası favorim:P